Yol Kenarı
nerede nasıl
nasıl nerede
kim
kim kim değil
bilmiyor---
-
düşük şiirlerin pisliğinden bulanıyor dudakları
iki yana açık
aynı hizada durmayan dülgerden omuzları
elleri ile titriyor günahını sıyıramayan
vebalı pullar
bir ay ışığı yakıyor sırtını
bir vazgeçmenin ölümcül hazzı
kulaklarında çınlıyor
tüm uluyan kuşlar
anbean hepsi dönüşümlerine kapanan
gözleri sarıyor gündüz kabuslarını
ve
yarıp geçiyor şakaklarını
ilerledikçe düşe kalka
otomobil ışıkları
teni sarılı sınır dikenleriyle
deri değiştirir gibi
adamlığını yine değiştirmiş niye
bir de vurdumduymaz yağmur yağıyor
üzerine üzerine
her damla yaşayan bir musalla sillesi
-
düşünmekte
kendi katlinden mesul olmak güç mü bu denli
ya
o çok sevdiği
hatırlamıyor İstanbul ılığından mı
yarım hayallerini tamamladığından mı
etkilendiği
bir çöküş esiri...
tebriklerimle
/düşük şiirlerin pisliğinden bulanıyor dudakları iki yana açık aynı hizada durmayan dülgerden omuzları elleri ile titriyor günahını sıyıramayan vebalı pullar bir ay ışığı yakıyor sırtını bir vazgeçmenin ölümcül hazzı/
bu dizelerin üstüne diyecek sözüm yok az kalıyor ne söylesem metin
tebrik ederim.
ne denilebilir ki..
hayatın sustuğu yerdeyim üstat..
vesselam..
..''bir de vurdumduymaz yağmur yağıyor üzerine üzerine her damla yaşayan bir musalla sillesi''.. ..yaşayan,yaşatan dizelerdi..belki düşünmekti niyeti ama derinler kir rengi hep karanlık..teşekkürler,tebrikler...
Sehir
Siir biriktirmis
tanrinin parmak izi degmis
sairin kalbine
susmus evren
yürekten kutlarim
siirle hep