Yol Uzun Yol Keskin
Yeryüzü amade insanoğluna
Düşünmez öylece bakıp gidiyor
Gözlerini dikmiş dünya malına
Önüne geleni yıkıp gidiyor.
Şu fani dünyadan alınmaz murat
Yol uzun yol keskin geçilmez sırat
Kul olmuş nefsine ne yazık heyhat
İmanını satmış çekip gidiyor.
Mazluma yâr değil gittiği yolu
Sanırsın dünyada bükülmez kolu
Yüklenmiş sırtına heybesi dolu
Elini cebine sokup gidiyor.
Gözü hırs bürümüş kimseyi görmez
Karnı toktur aç’ın halini sormaz
Katılaşmış kalbi imana girmez
Cehalet kendini yakıp gidiyor.
Süleyman’a bile kalmamış dünya
Çok şey sultasına verilmişti ya
Uyan artık uyan bitsin bu rüya
Dinleyen kim dudak büküp gidiyor.
Dünya bir duraktır gelir geçersin
Elbet bir gün gelir sen de göçersin
Burda ektiğini orda biçersin
Zaman su misali akıp gidiyor.
Son derece mükemmel bir şiir okudum hocam. Varolasın.