Yolcu

Hangi kelimeye tutunsam
Elime kan bulaşır,
Hangi cümleye sığınsam
Devrilir.
Devrik
Bir kavşak,
Yolların ayrımında;
Yalnızlığın en ağır küfrü
Savrulur suratıma/tutunur dudağıma,
Bozkırın kervan geçmez vaktinde
Bildiğim tüm türküler
İsyana yol verirken
Bir dostun ölüm haberi savruluyor
Yel önünde kaçak...

Çevremde gülmeye meyillenirken tüm yüzler
Tanışsız bu kent,
Susuk,
Ve yüreğime saldığım tüm dost selamlar
Ayrılığa yalınayak,
Koşuk.

Toroslar kar emziriyor Pozantı Çayı'na,
Pozantı Çayı kan çalıyor güneşten yüreğime;
Ağır roman İnce Memet
Şu dağlarda unutulmuş,
Çoban, ırgat,
Kıt kanaat keçi yayar.
Yaylalar arsız muhannetin elinde zar,
Ağlar;
Sersefil muhabbetlere uydurulmuş
Her sevda ölümsüzdür yalanı,
İnim inim inliyor Toroslar,
Garip Memed'in mezar taşında
İnceden ince
Gamlanır/demlenir Rüzgar.
Boğma üzüm suyu da kar etmiyor,
Yüreğimi söküp atardayım;
Artık hiç bir yer sıla değil,
Hiç bir yer yok giderime
Zordayım.

Ah yar!
Ben bu sevdaya tutulalı
Kaç türkü yaktım,
Kaç kez derim yüzüldü,
Kaç kez idamlara yürüdüm,
Kaç kez Kızılırmak'a düş kattım aktım,
Kaç kez koynunda doğdum, öldüm
Kimseler bilmez,
Gül dalında
Sevda uğruna
İsyanın harında hasattayım.
Nerdeyim?
Duvarlarda kafatasımı kırıp çat/ardayım.

Toroslar ak bağrını döve döve,
Döne döne göğsümün örsüne
Su çelikliyor,
Çifte su çekilmiş gözlerim;
Ha ulan!
Ha gayret !
-yıllar sonra-
Gözelerden göz göz taş/ardayım.

Bir dostun yitirdiği gençliğine onurlu küfrü,
Hatay'ın bir kıyı köyünde inzivaya sığınırken
Zaman Sin-an'dır:
?Özlemişim,
Özlem işim,
Özlemlerimdendir geberişim;
Senin uğruna özgürlük senin uğrularına
Mahpuslara gençliğimi kelepçelemişim,
Yarınımı boğup ellerimle
Leşini diyet vermişim'

/...
'Bir nehir ki ömrüm
Taşır bin yıllık kavgasını
Yurtsuz aşklarımın'
.../

Oturmuş aşk-meşk üstüne
Vaaz sesiyle sala verir cesedime;
Ulan ha........
Öyle bir küfürdeyim ki
Ölesim yetmez!
İki kaşım ortasında kurşun,
Sıkıldıkça sıkılır öfkem,
Ben bu yükü sırtıma vura, vura
Bin yıldır arı dara dar eylerim.

Ulan dağlarım yıkıldı benim,
Ulan ırmaklarım kurudu benim,
Ulan vadilerim utandı
Acılarımın yankılarından,
Uyanamam.
Şah damarım kan taşımaz oldu beynime
Tütün bastım yüreğime,
En kaçağından,
Zehir...

Her hücrem aşk diye geberir,
Toplasanız Mecnun, Ferhat,
Kerem, Tahir,
Yandığımın koru değil.

Yandım ulan insan diye diye;
Dedikçe vuruldum,
Dedikçe kırıldım/sürüldüm.
Her yanım kan,
Ulan çevre yanım revan,
Ulan her acıyla dağlandım,
Ulan her ölenle öldüm;
Ulan bir kez,
Ulan bir an
Sevdasız dolanmadım.

Gayrı deliyi aştı adım,
Adım adım derme çatma bir başkaldırıdayım;
Önüm sıra iz,
Ardım sıra gelen yok
Giderim ha giderim.
Bütün ihanetler bana çıkar,
Arsız, yüzsüz bana çatar;
Yol çatında yorgunum,
Yıl çetelesinde yılgın,
Binlerce yıldır bu dağlarda
Asi, uslanmaz
Yılkıyım.

Yelelerim ta yücelerden
Duman duman çöker Çukurova'ya,
Toynaklarım keskin ustura,
Kayalara vura vura
Biçer geçer yolları,
İner bozkıra.

Bir yanım al kan,
Bir yanım derya-deniz...

Ölüm ıskalar her nefesimde
Ben bu yükü sırtıma vuralı;
Bin yıldır canı yara zar/ar eylerim,
Binlerce yıldır bu dağlarda
Sürer bu kıyım,
Yılkıyım.

Pranga boynumda,
Ayazlar vurulur şavkı gecede...

Ay vay/tayım;
Göğsüme vura vura,
Kurşun, kurşun üstüne,
Kahpe, puştun üstüne,
Yarasız yar düşün
Düşün düşüm üstüne,
Köpürür denizlerde
Kan, kıyım.

Ah vah/tayım;
Köpük köpük yılkıyım,
Ne önüm düş,
Ne ardım bırak,
Ben bende zincir kıran
Düşmüş yediveren
Vay ölüm üstüne!

Kara donlu kara yüzlüler
İhanet devşirmede
Anamın ak sütü gibi helal
Kara toprak üstüne,
Ak güvercin kanadında
Ölüm sunar,
Kefen biçerler üstüme.

Bir yanım barış,
Bir yanım yel/iz -ayrılık sancır-

Derme çatma bir başkaldırıdayım;
Hangi yöne dönsem zulüm,
Dine, ırka, beyne sarılmış
Kapanır üstüme.
Yara/tan utanır;
Gök suskun, ağlamaz
Yer bitkin, sarsılmaz,
Bin yüreğiz, belki milyon
Yalnızlığın ortasında/ kan içinde.

Hangi yüze dönsem karanlık,
Hangi vicdana seslensem sağır,
İşkenceye yatırılmış insanlık
Dilim dilim, ceset ceset doğranır.

Kör olsam da görüyorum,
Sağır olsam da duyuyorum,
Dilsizim ey haykırıyorum!

Vay kara kızımın kara gözleri
Sende yarınlar ağlıyor,
Vay deli yüreğimin sevdalı kadını
Sende umut doğuyor,
Vay aynalara küskün bu surat
Sende isyan çoğalıyor.

Bir yanım barış,
Bir yanım ay/ten -şavkı yansır - .

Kana/yandım küle döndüm saç
Ki Umut
Kan/sızdım meye doldum iç
Ki Sevda
Kanda/hardım güle durdum aç
Ki Barış
Kan/adım isyan koydum suç
Ki Onur

Aksaray'dan Toroslar'a doğru
Sol yanımda ağrır söylenmemiş o türkü
Ve yol boyunda durur
Kavruk son öykü
Ki bizim öykümüz;
Umut-Sevda-Barış-Onur ...

02 Ocak 2011 46 şiiri var.
Beğenenler (10)
Yorumlar (7)
  • 14 yıl önce

    Her insan kendi senaryosunu yazar, her insan kendi senaryosunun kahramanıdır, demiştim bir şiire yazdığım yorumda. Ama eksik yanı vardı bu tanımın. Yaşamın bir tiyatro olduğu sahnede her önüne geleni alkışlayan seyirci payını belirtmemiştim oysa. Ve "hepimizin kaderi, yalaklar ile salakların elinden geçmekte," desem de sesime kulak olacak bir Allah'ın kulunu bulamayacağım bilinciydeydim aslında. İftar cadırlarındaki bir lokmayı bulunmaz nimet sayan ve bir paket makarna için birbirini parçalayan bu seyirciler ile perde demek zorundayız sevgili Ünlü. Burada sorgulanan Ferhat'taki aşk meselesi değil bildiğiniz gibi, yoksulumdaki aş meselesi; günlük olarak da olsa kursağına ve beynine girenlerin muhasebesi. Şİmdi kırılma noktasındayız sanırım; onuru kide arayacağız? Ev sahibinde mi, hırsızda mı?.. Erdemi nerede bulacağız? Aydında mı, uğursuzda mı?.. Ne verdin ki ne istiyorsun, diyenden korkarım ben; hele ki her bakan değiştiğinde değişen müfredat ile yol almaya çalışan bu eğitim sisteminde. Kutluyor ve ayakta alkışlıyorum. Nice paylaşımlara...

  • 14 yıl önce

    Vay kara kızımın kara gözleri Sende yarınlar ağlıyor, Vay deli yüreğimin sevdalı kadını Sende umut doğuyor, Vay aynalara küskün bu surat Sende isyan çoğalıyor.

    İşte şiirin anlatımında boşa geçtiğine inanılan mücadelenin yanıtı üste ki dizelerde açıkça haykırıyor ağlayan yarınlar, doğan umutlar ve çoğalan iç isyanlar bu mücadelenin hiç de anlamsız olmadığını anlatıyor... Tebrikler Nedim bey içimdeki alevi körükledi şiiriniz...👍👍👍👍😙😙😙

  • 14 yıl önce

    Hayat var insan var çile var aşk var.Baştan aşağı şiir var.Kutlarım efendim.

  • 👍👍niye bitti ki son dizede tanımlanan bu destan....toroslar doğdu içime okurken....kutlarım. tebrik ve sayğılarımla..

  • 14 yıl önce

    Aksaray'dan Toroslar'a doğru Sol yanımda ağrır söylenmemiş o türkü Ve yol boyunda durur Kavruk son öykü Ki bizim öykümüz; Umut-Sevda-Barış-Onur ... Son dize şiiri özetlemiş.Baştan aşağı düşler ilmik ilmik işlenmiş.Yer yer kelimelere yeni anlamlar yüklenmiş.Şiirin ötesinde sürükleyici bir tarz.Yüreğinizesağlık.Sevg,iler.😙😙😙😙😙😙