Yolculuk
İğnenin deliğini tünel gibi uzatmış,
'İplik gibi incel de, geç git' diyor buradan.
Baştan sona dikenli, üstelikte tuz atmış,
Yaramı azdırmaktan zevk alıyor yaradan.
Hiç ışık görünmüyor tünelin başındayım,
Geri dönemem artık, Cehennem arkamızda.
Ömrüm kifayet etmez, altmış dört yaşındayım,
Yanık kan kokusu var yırtılmış hırkamızda.
Can kuşuna bu beden daha da ağırlaştı,
Üstelikte üstüne muhannet yükü binmiş.
Ruhlar aç, gözler kör, kulaklar sağırlaştı,
Çarşı Pazar her yere mihnet kokusu sinmiş.
Eller gülüp oynarken, beni böyle yormasan,
İşlediğim günahlar affından daha çok mu?
Neyini eksiltirim? Hesap kitap sormasan,
Bu zorlu yolculuğun kolay bir yolu yok mu?
Artık gücüm kalmadı, gittikçe tekliyorum,
Nerde nasıl ne zaman yıkılıp kalacağım?
Uzattım ellerimi tutmanı bekliyorum,
Ellere bırakmazsan huzura dalacağım.
20.02.2010
hocam yolların huzurlu aydın olsun biri birimize dua edelim yollarımız dar karanlık olmasın güzel yarınlar dilerim
yüreğine sağlık