Yolculuk Var Hayata
Gündüz uyanmış gözleri mahmur
Yolculuk var hayata.
Rastgele deyip evine ekmek getirmiş bir tekne,
bağlamış limana bekliyor yorgun.
Fırının önü kalabalık
Hayırlı işler diyerek simitler tepsilere dizilmiş.
Gazeteler bir bir kutulara konmuş
Çaylar demliklerde demlenmiş
Sofraları şenlendirmiş ince belli bardaklar
Sofra başındakiler afiyet olsun deyip başlamış.
Yollara düşmüş bile emekçiler
Duraklarda tıklım tıklım bir kalabalık
Yetişme , yetiştirme derdine düşmüşken herkes
Köşedeki bakkal amca
İyi sabahlar diyerek çoktan açmış bile küçük ama bereketi bol ekmek teknesini.
Ya öğrenciler ;
Anneleri başarılar diyerek yollamışlar,
düşmüşler okul yoluna gözleri yarı uyanık
Gene dolmuş çantaları en ağır bilgilerle .
Peki ya penceresinin önüne konan
Her sabah günaydın diyen minik kuş.
Yüreğine şarkılar söylüyor her bir minik lokma ekmeğin ardından
Kahvaltısını ediyor kader arkadaşı tekerlekli sandalyesiyle
Balıkçıların bereketli dönüşüne seviniyor
Mis gibi gevrek kokusunu içine çekiyor simitçilerle
Çayını yudumlarken öğrencilerin okul heyecanı hissediyor
Koşuşturup işe gitmeye çalışanlarla yoruluyor
Ama her birini mutlu sabahlar demeden yolcu etmiyor
Işığa açılan penceresinden
Yolculuk var hayata deyip
İki tekerlekli kader arkadaşıyla
Yoluna devam ediyor.
Kahkahaların cirit attığı
Gözyaşlarının silindiği
Ağlamanın yasak
Gülmenin serbest olduğu
Doyasıya tebessümlerin kol gezdiği
diyarlarda
mutluluk arkadaşıyla
hayat oyunu oynuyor
Penceredeki ihtiyar ,
delikanlı yüreğiyle.