Yollara Düşmüşüm
Nazlı bir güzele kalbimi bağlamışım
Elimde bağlama dilimde nazlı/yarim
Uzak/ırak gurbetlere düşmüşüm
Kırılmış kolum kanadım...
İl il diyar/diyar gezerim
Aklım firarlar/da deli divane olmuşum
Bu dert bağrımda olmuş ağır/yara
gayrı taşıyamaz olmuşum...
Kim durdurabilir can-ı gönülden sevmesini bileni
Dudağımda dilimde döner durur nazlı yarimin/adı...
Sevenler bilir hasret bir başka/özlem
Sevmesini/sevilmesini bilene.
Dertli başım onunla huzura kavuşur
Kalbimin gıdası/dermanı tek/ondandır
Gözyaşlarım sarmış gökyüzünü Kara/bulut...
Kara/bulut düşen yağmur kurutur toprağı
....Bağları bahçeleri çiçekleri soldurur
Nağmelere gam bağlamış bağlamam
Vurur tellerine bağırır son avaz/la olmasa/da dermanı...
Sevenler bilir hüzün dolu nağmeler bir başka/derman
Sevmesini/sevilmesini bilene.
Nazlı/yare bir gün veda etsem/de
Umutla beklerim hasretle o çekip gitse/de
Koparırım fırtınalar ona zarar/gelse Aşk bitse/de
Yakarım dünyayı alev/alev yansam/da...
Sevenler bilir ölüm bir başka tatlı/gelir
Sevmesini/sevilmesini bilene.
Aşık/ölümün tatlı şerbetini içerken Sevda uğruna can verirken
son nefesin/de söz dest/anlaşır şairlerin kalemin/de...
Sevenler bilir hüzünlü dizeler bir başka huzur/verir
Sevmesini/sevilmesini bilene.
Nice tuzaklar engeller dizilmiş yollarıma
Aşılmaz duvar yol vermez yüce dağlar
Gam düşmüş sensiz bağrıma bu dert bir/ayrı
Üstümde gökyüzünü sarmış kapkara bulutlar...
Sevenler bilir bir başka çağırır/gökyüzü
Sevmesini/sevilmesini bileni.
Gel gayrı ölüyorum diye çağırır nazlı yar dağlar/ötesinden
Ne durursun ey deli gönlüm nazlı/yare kavuşmak/varken
Gayrı dinlemem gelse/de ölüm bu son fermanım/dır...
Aşk düşmüş mısralara gayrı tutmayan dizlerime derman/gelir
Sevgimi duyanlar deli dermiş derse/desinler
Bilmezler kara sevdaya düşen firavun olsa imana gelir
Bak çağırıyor nazlı yar yüce dağlar mavi/denizler/ötesinden...
Gayrı yollara düşmeyen nazlı yare/tüm engelleri aşıp/ta ulaşmayan namerttir
Yiğit dövüşmesini bilen değil Yiğit ölümüne sevmesini bilendir...
Suskun//