Yolun Belleği
_yalnızlığımın gökdelenlerinde günahlarımı sayamadım
yalnızlığımın tüneğine konmuş baykuş açısından baktığımdandır
belki de
salkım söğüt gibi eğildim yıldızların denize aktığı göle
ayrıldın damarlarımdan
böylece
anladım ki ağırlaşırken kalbimden çekilmiş artık gülüşün
karanlık ağaçlarını göğsüme uzatıyor şimdi
gök bitene kadar peşimi bırakmayacak bilirim
gittiğim her yer burası olmuş nedense
_belli hayatın dipnotuna geldim artık sıkıntıları dağıtan bir huzurla
son durakta
beklerken özlediğim gülüşünü yüzünde sakla
kimin şanssızlığı bu vakit yağmurun yağması içimdeki evime
yağmur günleri ıslatacak
gölgeni bile
yağmuru bereket diye anacağım artık
alnımı pişiren güneşe direnerek
kurumuş bir iskelet yığınıdır bizlerden geride kalan ruh
arkamdan ses verdiğinde
_sadakattir belki de güzelliğin kalemini kıran karınca izinde
kesin tökezlerim
böylece ayrılmaz artık kapıdan gölgemiz gölgem peşine düştüğünde
sadece ağzımı oku ayzıt
bunların hepsi senin suçun bilesin
bekçiler hüzünleri toplarken geceden artık sende affettirirsin kendini
çünkü acıyor yüzümde zaman
geceye ilerleyen siyah şemsiyede
bak işte acım hafiften ağrıyor yine
zamanın daldasında gizlenen yılan misali
yol bittiğinde
Acıyor yüzümde zaman
Biçim çok iyi
Kutlarım ..👍