Yönünü Yönsüze Dön

Bülbül ah ederken, hozan bağlarda
Baykuşlar ötüyor, viranelerden.
Sanki gerçek sevda, eski çağlarda,
Leylalı mecnunlu, hikâyelerden.

Gel ey gönül şimdi, Mecnun ol inle,
Leyla'yı bu günkü, Mecnun'dan dinle,
Yüzüne yazılmış elif, lâm, mim'le,
Örtüleri kaldır, sır hanelerden.

Dertli yüreğine em çalmak için,
Ebedi âlemden dem almak için,
Gönül camisinde cem olmak için,
Kutlu davet gelir minarelerden.

Aşkın ateşini görmek istersen,
Halil'in haline ermek istersen,
İrfan cennetine girmek istersen,
İbret almalısın pervanelerden.

Sakiye niyaz et yalvarıp yakar,
Orada rahik var, sel sebil akar,
Heyaman şarabı, mis gibi kokar,
Âşıklar ayrılmaz, meyhanelerden,

Muhabbet olur mu? Soru sormadan,
Cevap bulunur mu? kafa yormadan?
Gönül sahiline, bir kez varmadan,
Deryaları sorma divanelerden.

En kâmil manada, noksanı bilip,
Musa gibi olup Hızır'a gidip
Harabat ehline hüsnü zan edip,
Aldın mı haberi dür-danelerden.

Kendi kitabını oku da kendin,
Ak mısın kara mı bilinsin rengin,
Ne kadar yoksulsun ne kadar zengin?
Artık medet umma ianelerden.

Gönül cevherine biçilmez paha,
Haramla beslenip girme günaha,
Elinden alınır girmez bir daha,
Uzak dur muvakkat sermayelerden

Milyonda bir olur enderde ender,
Bu haller; yönünü' yönsüze dön' der,
Dilarasız köşkler mezara benzer,
Uzak dur görkemli kâşanelerden.

Sukutun tefekkür bakışın ibret,
Cehlini terk edip kahrını kahret,
Salih ol yaralım Hakk'ı bil sabret,
Hem de bizar olma bigânelerden.

05?11?2008

13 Kasım 2011 1359 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar