Yoruldum Artık Anne
Söküp aldılar içimdekileri
Soluk yüzümdeki sinsi çizgileri
Onlar yarattılar
Şimdi olmuyor desem
Ne diyeceksin bana anne
Gerginliklere sürüklendim
Aldılar içimdekileri
Ellerimde bedenim kaldı
Duygularımı aldılar
Şimdi yapamıyorum desem
Ne diyeceksin bana anne
Düz yazılardan
Mısralara sürüklendim
Dolu mekanlardan kaçıp
Issız sokaklarda körüklendim
İçimde bir tek yaşama duygusu kaldı
Şimdi onu da tutamıyorum desem
Ne diyeceksin bana anne
Bak şimdi neler kalmış
Sende söyleneceksin
Bırakma bu işler böyle diyeceksin
Peşinden koş bırakma
Bıraktığın an kaybolursun
Ellerini dolu tut, yalnızlığın sana kalsın
Eline takılacak bir yüzük
Aklında tutulacak bir sözcük
Uğrunda yaşanacak bir günlük
Bu hayatta kalacak
Yalnızlığında yorulmayacak
Ayrılıklarda ağlamayacak
Issız sokaklarda korkmayacaksın diyeceksin.
Şimdi bunlardan da korkuyorum desem
Ne diyeceksin bana anne
Bana bir çocukmuşum gibi öğüt ver
Eski günlerdeymiş
Hala büyümemişim gibi
Ve ağlar mı insan yalnızlığında
Döndüm baktım anne
Senin içindeyken güzelmiş dünya
Büyüdükçe bunaldım içinde
Şimdi dışarıdayım
Aldığım nefesin her atomik parçasında sen
Büyüttüğünde her hücremden
Sen sorumlusun.
Şimdi burada sen suçlusun desem
Ne diyeceksin bana anne
Sorguladım kendimi
İçinde yaşadığım kafesi
Bir üçgenin tabanında ben
Yanlardan kapalı önüm
Tepede olmak
Ve önümü açmak için
Hipotenüsü ölçmüşüm
Saçma sapan formüllerin
Düzenini görmüşüm
Neyi hesaplarsam
Hep dedikleri çıkıyor
Kafesin içinde benliğim
Çocukluğum geliyor
Yorgun sırtımda insanlar
Hep yüzüme gülüyor
Kâbusuma uyanıyor
Uykumda kayboluyorum...
Şimdi bunları sana anlatsam
Ne oldu oğlum diyeceksin
-yoruldum artık anne...