Yudum
Duyuyor musun sevgili
Buralar hüzün karnavalı sensiz
Ne yana baksam beni ezip geçen
Kimsesizliğe aşina uğultu
Ne yana dönsem kulaklarını aşka tıkamış
Donuk bir zaman
Hangi yana dönsem
Hınca hınç uzayıp giden
Kalabalık yollar çıkıyor karşıma
Ben razıyım gerçi
Yalın ayak yürümeye
Yeter ki sana varsın güzergahım
Neye dokunsam
Sen oluveriyor birden bire
Ve ben hepsinin elini tutmak istiyorum
Sen diye
Neyi düşünsem
Seninle bütünleşiyor
Ve hüzünlü şarkılar söylemeye başlıyorum
İçimdeki kuşu ürküten bet sesimle
Neye şiir yazsam
İllaki sen doluyorsun
Her dizesine
( Yaşasaydı anlatırdım anneme; bu biçimsiz hallerime neden olan seni... Mesela fotoğraflardan bakan o güzel ceylan gözlerini... Bazı zamanlar kulağıma düşen sesini... Gülüşünü... Boynunu... Saçlarını... Hatta eşarbını bağlayışını bile... Bende çoğalttığın umuttan bahsederdim mesela anneme... İçimde yeşerip çoğalan memleketten, adımı söyleşinin verdiği huzura kadar hepsinden bahsederdim... Utanmasam o lal dudaklarını iştahla öpme arzumdan bile bahsederdim... Özledikçe içimde alevlenen o adam gibi ve ulu orta ağlama duygusunu hatta... Üşenmez, bir bir anlatırdım hepsini...)
Yaşasaydı derdim ki ona
Sevmek ne zormuş be anne
Aşık olmak ne zormuş meğer
Bilirsin kaç kez aşık oldum anlattım sana
Oysa öyle sanmışım
Şimdi daha çok batıyor özlemin sancısı bağrıma
Yaşamak direncini kırıyor insanın
Ulaşılmaz her mesafe
Uzak geçen her saniye
Ana yüreği işte
Kesin çok mutlu olurdu canevim benim
Acısa da kalbim
Aşığım diye sevindirdi kesin
Anlatırdı her şeye
Ve döktüğü her gözyaşına rağmen nasıl sevdiğini babamı
Uğrunda ne çileler çektiğini
Nelerden vazgeçtiğini anlatırdı
Ve sonra da
Özlemezsen aşk olmazdı adı oğlum
Sevgi bile olmazdı
Olsa olsa heves olur derdi
Anlatırdı sonra
Aşk dediğin
Dingin bir yorgunluk
Solgun bir çiçek gibidir
Ne yaşarsan yaşa
Ne kadar kahrolursan ol
Onları bile seversin zamanla
Merak etme
Mesafe dediğin üç beş arşın
Solgun çiçeği aşk renklendirir zaten
Yeter ki kalbinizle görmeyi bilin
...
İkiniz de çok uzaktasınız ya hani şimdi
Varamıyor ya attığım her adım
Ne sana ne hiç bir yere
Bir kahır ki anlatamam
Tozu toprağı sen kokan ellerim
Uzakların kahrını yazıyor habire
Ellerim
Ellerim kör bir namlu şimdi anne
Habire kalbime sıkıyor
" Ve ben yudum yudum içiyorum ikinizin de hasretini "
Anlatırdı sonra Aşk dediğin Dingin bir yorgunluk Solgun bir çiçek gibidir Ne yaşarsan yaşa Ne kadar kahrolursan ol Onları bile seversin zamanla
Annemiz; ne güzel özetlemiş olayı... Ve üstadın dediği gibi "ayrılıklarda sevdaya dahil" bizim payımızda hep uzaktan sevmek düşüyor nedense:)) Olsun be Uğur uzaktan da olsa, acıda olsa, aşk hep güzel. Şiire de, şaire de eyvallah.
Şiir tekniği ve estetiği açısından parantez içindeki bölüm,en altta olsaydı ,daha iyi olurdu kanaatindeyim ,
Anlatı ve işleyişi ile iyi bir şiir okudum
Kutlarım Uğur bey .
İki kişi birbirini severse; sevgi olur. Biri kaçar, diğeri kovalarsa: aşk olur. İkisi de sever lakin kavuşamazsa: efsane olur.
Selametle, tebrikler...