Yüreğimin Aşkına
kuçaklamışım hayalleri
ruhsuz mekanda
çelme takılmışlığın gözü olsa gerek
sebeb
soğuk kaldırımlara dökülmüşlüğün
kabri can
hayata yeltenmişliğin gazabı
daha yaşarken
harabeler içimde
sevmelerim öksüz
bensizliğimle dans ediyor
akşam üstüleri
gecelere niyaz
küllenmişliğin arifesi sanki
kulak misafiri olmasına lüzum yok
itiraflarım çöldeki kum kadar
öpüşüyorlar koklaşıyorlar hecelerde
eksikliği yellere tutunmuş
hep bana doğru esiyor
nedense
düşlerim açmış kollarını
nerden bilirsin?
belki biri
inadına
bir gün
yüreğimin
aşkına
takılır
kalır...
(Berlin,15.09.2013)