Yüreğimin Bekâreti

Dudaklarım buğusunu sildin mi ki
Emanet sevişlerde sözlerin fazla
Dudak çalışırken mesaisinde
Kalbim netliğinde çağırayım

Oldun mu mesela bekleyenim
Köşe başı saat ayarsız duraklarda
Her an her dakka özlediğin ya da
Olmadın ki ömrümle ağırlayayım

Nefesine değmedim bir kez
Ne tenin kokusunu bilirim
Ne titremeyi yanımdayken
Dokunmayı, hesap sormayı hayattan
Mutluluğa bu kadar geç bırakışını
Yaptırmadın ki aşka yüzümü ağartayım

Dingin denizim miydin ki
Estirdiğin kasırgalarda can verdi köklerim
Değerlim, değersizim yer değiştirdi içimde
Doğru ahbap çavuş oldu eğriyle
Sebebi sonuca bağlı olmaz
Hava hep havada
Uçurtma olsa ipine takardım kalbimi
Özgürlük derdim adına
Aşka müptela gönlüme
Ağır gelir bu tanımlama

Sevdin mi beni sanki
Boşlukta yankıyken sesim
Vururken yine bana
Duvarların seyyar dolanırken
Ruhum labirentlerinde özgürce
Aykırılığımız bas bağırmadı mı
Zincirlerinden boşanmadı mı ihanet
Şahmeran olup dil dil önce
Sonra ellerinle
Sonra yüreğinle
Yüreğime...bağrımda çatal dilin saplı hâlâ...

Kötürüm kalmadı mı ömrüm
Şiirim küskün hayatlara hediye edilen yaşam
Unuttu kendini kiraz zamanı
Aşk zamanıyken gönlünde bahar olanların
Kimsiz sessizliğimin mimarı
Kimsesiz sözünü kütüğüme kazıyan elin
Sarı şeytana ölümümle yaşamı hediye etmedi mi
Göz hizasında titrerken
Cellat gözlerinde gözlerim

Yaşamımdan çaldıkların, ölümüme biriktirdiklerin
Sevgimi ötelerken

Belliydi
Senin yıldız bahçen vardı
Nehirlerin
sağanak sağanak ışık saçan
Göğün yedi katı sana parselli
Düşlerin en güzeli
Periliçe , kraliçe, eceler ...

Karanlık mahzende küf tutmuş bileklere
Giyotine kenetli gözlere
Vaktin yoktu cümle ihbarlarıma
Ne aklında
Ne kalbinde

Yüreğimin bekareti kalmasaydı
Keşke düşüme uzanan ellerinde



Dilemma Sancıları