Yürek Sızım
Örtülmeden izler
Delirmeden denizler
Gel " yürek sızım "
Laf söylemeden densizler
Yağmurlara tutulmadan
Deliliğim tutmadan
Gel ‘’ yürek sızım "
Firari aklım unutmadan
Kalmadı dizlerimde derman
Padişah yazmadan ferman
Gel ‘’ yürek sızım "
Yalvarmadan el emân emân
Serçe gözyaşlarımı dökmeden
Henüz kalbimden sökmeden
Gel ‘’ yürek sızım ‘’
Azrail’in önüne çökmeden
Bu kadar seslenişe gelmesi lazım artık. Gelmemişse sen bir daha düşün derim dostum... O değil de "yalvarmadan el emân emân" çok hoşuma gitti. Renk katmış. Zaten senin Gaziantep kokulu anlatımın başka bir lezzet. Var olasın...