Yürek Tası

bir kuşun burnunda gizlenmiş hayatın buğusu
bir de gözlerinde, bir fincanlık çay kadar hayat verici
sokaklar delice ıslanmış, umuda açmış gözlerini yeşillik
yürek tasına işlenmiş en hassas ayrılıklar

gece hüzün , gece yalnız karanlık ,
gündüzü diler havaya sinmiş yarımlık
gece sen , gece biz , ertelenmiş aydınlık
bir köpek sürüsü ulur, yalnız sokakta

sobada çıtırdayan ateş, yüreğime denk
ninniler söyler anam , kundağım kefenimden pak
henüz senle dolmamışım , eğil ve kandili yak!
gün/ahlarımıza keffaret olsun, beşik dolusu ağıtlar

ben sana doğduğumda kaybettim, senliğimi
büyük masallardan geçtim, uyuttum mazimi
sensizlik, oturmaya geldi bizsiz mekanlara
zamanı misafir saydım, hep kısa sürdü oturmalar

geldi geçti ayrılıklar
adını yazdım bir kuşun alnına
yürek tasına kazıdım aşkı
suyla doldu okyanuslar

kuşak bağladım göğün bir ucundan bir ucuna
karardım boyuna, takıldım kader ağına
bulutlar sıraya girdi , örttü her defasında güneşimi
son nefesinde havalandı umutlar

tükendiğini sandım her defasında kandil yağının
yeni türküler ezberledim hayatın b/eşiğinde
eledim g/eceden imkansızlığı , başarı sürdüm yüzüne
tamamladı yüreğimi, sağlığıma sunulmuş hastalıklar

yürek tasına yansıdı yârin gülücüğü
bir kaneviçe gibi işledim , elde kalanları
kefenime uladım , öldüren hırsları
yumak yumak küçülüp , yok oldu acılar

eşikte beklerken buldum yüreğini
karşısına geçip seyrettim bizi
sadece ikimizi...
bir gölge olup kayboldu isyânlar