Yürü ve Git
Yürü, gönül yollarının seyyahı ol.
Yürü acıtsalar da canını...
Yürü, sakla kalbilin kırıklarını.
Kanasa da kalbin kusma kanlarını, akmasın dışarı kalsın içinde.
Yürü kimse görmesin gözyaşlarının kurak toprağa aktığını,
bakma kimseye,
mendil bekleme!
Yürü başın dik,
ezilse de gururun sen yürü,
gitmek istemese de sana ait olan bacakların,
sana asilik etse hayır dese de geri dönmek istese de yürü bilmediğin acılara,
yürü çekinmeden.
Seni hiç bir acının bu yaşadığın aşk acısından daha fazla kanatamayacağını bile bile,
yürü kimseye adres sormadan,
yürü kimseden tarif istemeden,
yürü seni bekleyenleri umursamadan,
yürü git. Git. Git.. !
Gitmek kolay mı sanıyorsun,
vazgeçmek kolay mı,
ölmek kolay mı?
Kanamak, sevmek kolay mı?
Sen bu yolu bilmiyordun ki nereden gelir, nereye gider..
Bilmeden ilk adımını atmadın mı bu yola?
Elbette tökezleyeceksin, elbette dizlerin kanayacak seninde.
Annende saramaz o dizlerini!
Yürü kocaman çocuk, yürü hayat önüne ne yolları çıkarırsa.
Yürü git!
Başına buyruk asi yaban atları gibi
içinde acıyan,
içinde beslediğin çocuğun dizleri kanasa da yürü, hiç durmadan yürü...