Yürüyüş
Tehlikeler bitmiyor, Allah'a yürüyüşte,
Her tarafta eşkıya, tekin değildir yolu.
Gönlünü ona verip, aşkıyla bürüyüşte,
Yokluk, sefalet, çile, belalı sağı, solu.
Asan görünür yollar, sefer kolay sanılır,
Hayallere aldanıp, seraplara kanılır,
Çok geçmeden aradan, yolcu çabuk yanılır,
Demirleşir pabucu, dikene döner çulu.
Dizde derman tükenir, yol; giderek zorlaşır,
Haysiyetler, onurlar, şahsiyetler horlaşır,
Cehennemi yangınlar, köz köz olup korlaşır,
Kanatları kırılır, yanına düşer kolu.
Dikleştikçe yamaçlar, soluklar daralıyor,
Kılıç gibi kayalar, ciğeri paralıyor,
Beden sanki kan gölü, durmadan yaralıyor,
Ellerde avuç avuç, aşkın gözyaşı dolu.
Düze kavuştum derken, karşısında derin yar,
Arkasına dönmek zor, önüne bakmak kadar
Tırmanmak sevincinde, düşüş gibi korku var,
Feryadı figan başlar, olmaz olunca olu,
İbadet dediğimiz, oruç namaz olaydı,
Tevhidin kelimesi, haccı, zekât kolaydı,
O zaman gönül evi, cennette bir saraydı,
Salkım salkım meyveler, Abı Kevser'le sulu.
Allah'ı arayıp ta, bulmak ucuz değilmiş,
Bu menzilde niceler, iki büklüm eğilmiş,
Yaralım kaç insan var? Seçilerek sevilmiş,
Her kuş uçup konamaz, onun dergâhı ulu.
04.07.2011
Cok güzeldi özellikle finali..
yüreginize saglik sevgi/selamlar