Yusuf Yüzlüler
Dağlarda kar yağmur,sahilde dalga
Köşe bucak demez seni ararım.
Hainler geçse de bizimle dalga
Artık bu hesabı sormak kararım.
Martılar havada çığlık atarken
Gözümün önünde hayaller yatar
Tayfalar bu akşam erken yatarken
Kaptan kasalarda rızkını satar
Neşeli gönlümde kara bulutlar
Derinlerden bir ses aklımı alır
Çoğunun gönlünde söner umutlar
Çektiği acılar hatıra kalır
Gece karanlığı sırra gebedir
Hafızlar secdede Kırk Yasin okur
Anayı kurtaran sözde ebedir
Al Kızı ayakta mekikler dokur
Ölüm sessizliği çöker şehire
Puştun zulasında bir bıçak vardır
Anaların gözü döner nehire
Babaların derdi namusla ardır
Fitneler yollara dikenler döker
Ekmek kavgasına kanda karışır
Şeytanlar garibin dişini söker
Medeniyet Çağı devler yarışır
Buğday tarlasında bereket saçar
Olgunlaşan başak boynunu bükmüş
Çocuklar şafakta dışarı kaçar
Ananın kalbine bir hüzün çökmüş
Dedeler,nineler, Yusuf Yüzlüler!
Seccade başında Ezanı bekler
Vuslatını özler Güzel Sözlüler
Duanın üstüne duayı ekler
DOĞANAY'ım hasret başımda duman
Uzun gecelerde demlenir çaylar
Ocağına ateş düştüğü zaman,
Dervişin dilinde yükselir Hay'lar!
Kemal DOĞANAY