Yüz Gram Akşamüstü Gelişi
ne ıslandığım yağmurları hatırlıyorum,
ne en sevdiğim kitabı çocukken.
büyüyorum ve şair oluyorum.
nasıl esnafa terk etmek zorsa şehri
bana da zor savunmak kendimi.
yeni bir hırıltı gibi perdeden yansıyan gölge.
ki aynadır aslında hakim olan bizzat gözlerime.
ya da dur! öteki ufuklarda ne var?
hani bir buluta varmaktı düşün,
kuşlar konacaktı parmak uçlarına?
bozkırda boş bir sokak
daha marjinal tutamazdın ucundan kıymetlinin.
oysa hiç alışmaya çalışmadım;
babamın tayin olur kağıtlarını kabul etmeye.
ama unuttuğum bir şey var:
esintidir, seni bir yerden bir yere konduran.
öyle ise aşktan kime ne?
şu ulu çınarlara bir bak!
hangi çağın deyimidir ya da
devrimidir aslında ağlamaya tutulmak?