Yüzsüz
Bak!
Nasıl da çekimsiz şimdi zaman
Nasıl da çelimsiz
İçimde dağlar un ufak
Akıyor çakıl taşları gözlerimden
Kaburgamda bungun elmas kesiği
Sen gittin ya
Döndüler sırtlarını
Kırmızı kadar müstehcen
Mavi kadar yasaklı düşlerim
Sen gittin ya
Kuşlarla yelesi fiyonklu atlar da gitti peşin sıra
En başta onlar terk etti
Bordası çatlayıp su alan gövdemi
Bohçalarını bile almadan
Rızıklarını sarıp bir yemeniye
Sessiz sedasız gittiler
Bulutlar kırkikindi çıkmazında şimdi üstümde
Muhacir bir çocuk cirit atıyor içimde
Kabarık bir okyanus gibi sana olan iştahım
Sabır dediğin duymazdan gelinen tanrı emiri sadece
İsyan ürkünç bir parodi
Mecalim yok
Cepkenimden ağıtlar sarkıyor
Puhu cesetleri yığılı yollarıma
Sen gittin ya
Bir otogar kaldı
Hani şu suratsız otogar
Bir de soğuk bekleme salonuyla istasyon
Oysa en çok ben gitmek isterdim olduğun her yere
Güneş bile ısıtmıyor artık eskisi gibi
Tutuşuyor sana varmayan yollar
Çamurlu pabuçlarım tek yoldaşım
Sesinden kalan yankılar tek tesellim
Dilimde uhrevi segah makamı ıslık
...
Sen yoktun
Gitmiştin
(Aslında gittikleri yerde yokturlar hiç gidenler. Hiç gitmemişlerdir gittikleri yere yani... Hep ilk oldukları yerde, kalptedir onlar... Onlar gittiklerini sanırlar sadece...)
Neyse işte
Sen yoktun
Ve gitmiştin öylesine
Öylece
Ve ben sığınmıştım bir söğüt gölgesine
Eğdi dallarını ve fısıldamıştı bir anne şefkatiyle kulağıma (Çingeneleri kıskandıracak kadar bohem olduklarını bilmezdim ben söğütlerin... Öylece günü birlik yaşar, salkım saçak etekleri rüzgarın rapsodisiyle dans edermiş meğer... Takmazlarmış meğer kafaya hiç bir şeyi, bu yüzden uzun yaşarlarmış meğer... Meğer kuşlara aşiyan değillermiş sadece, insana da aşina... Öyle tumturaklı değildi sözleri, yılların söğüdü için sıradan... Düpe düz, lambur lumbur yani / ben gibi... Oturduğu yerden çözmüş dünyayı... Demek ki; nice bedbahtlara sığınak olmuş gövdesi...)
Aşk dedi
Aşk deli cesareti ister kuzum
Küçülmektir aşk
Biraz çocukça
Biraz da aptalca
Bu yüzdendir ki
Çocuk ruhludur sevdaya kapılan
Bir miktar haylaz
Bol bol ısrarcı
Çokça da yüzsüz
Hep bir şiir peşinde koşar insan
Farkında değildir ama koşar hep
Aşkın en güzel şiirini arar durur
Oysa hayat aşk şiiri değildir
Acıdır hayatın beşiği
Hasret yaşatır bol bol insana
Giden gider
Gidene hasret kalırsın
Sen gidersin
Kalana hasretsindir artık
Bak
Görüyor musun kuzum
Yaşamak neler neler öğretiyor insana
Çoğu da lüzumsuz
Ama gel gör ki
En iyi şiirlerin anasıdır acı
Musikisi hasret
Ve bütün acıların ilacıdır sarılmak
Sarılmak dediğin
Tamamlamaktır birbirini
Kenetlenmektir ömür boyu
Zırh olmak
Kefen olmaktır
Bunun içindir ki
Her yüreğin harcı değildir sarılmak
....
Bak!
İşte o kalp
Açmış kollarını
Gözlerimin tenhasından yüzsüzce bakıyor sana
Ne duruyorsun sarılsana
~~~
Yüreğine sağlık
Herzamanki gibi kıskanıyorum yine muhteşem bir şiir daha geceye ve şiir dünyasına altın harflerle yazılmış tebrikler dostum