Yüzsüz
hangi gözyaşında boğuldum ben
kimin son sözüydüm ya da
veda ederken, en sevdiğine
ve ölürken o gidişi
kimdi ipimi çeken
hiç bilemedim.
yüzüme hapsettim kendimi
güneşi doğmayan bir sabahtı
öyle soluksuz kaldım ki
ölmeyi bile beceremedim.
bundandır hep gülümsemem.
şuram diye bir yerim var
içinde hayatlar biriktirdiğim
sessiz çığlıklarıma tek tanığım
ölmelerime, şuursuzca
ve sevmelerime
adı konulmamış yalnızlıklarıma
şuram diye bir yaram var.
yüzsüzüm ben
çocuğum
ar damarı çatladı ruhumun
düşüp kalktığım bu sokaklarda
utanmadan sevmelerim var mesela
yağmurla dans etmişliğim de
rüzgara sevdim diye bağırışım da.
ama yine de
cehenneme inat
ve günahlarıma rağmen
çocuğum gibi oldu sevdiğim
bir gece
tam da gün batarken
ta içime.
.
bir de,
martılar var
seni anlattığım, her akşam.
yüzüme tükürdüler
sevdim diye.