Yüzsüz Bir Yüze Dair
I (gezinti)
ressamı yıllar olan yüzümün çizgilerinde
ömrümün yol haritalarında gezindim
ışıksız merdivenlerimden
geçmişe indim
neler / kimler yoktu ki! !
sözleri unutulmuş bir ninni
bir kaç intihar
düşeşi ve hep yekiyle atılan cümle zarlar
donup kalmış bir sabah vakti
- bağını koparıp sıyrılamamış geceden -
kalakalmış
gittiğin sabahtı belli ki..
edilmiş yeminler verilmiş sözler / yol kavşaklarımızda
ten değiştirince bellek / unutulan
adı konulmamış binlerce gün / ki
hiç olmamış / yaşanmamış
ve yaşanmış sanılan aşklar / hepsi yalan
hep özlediğim denizler
demir parmaklıklar
ucu açık geceler
bu kez buldum aşkı dedirten / aldanış / sen
vuruluşumdan arta kalanlar
gerçek bir sevgilinin verdiği gül / ki hiç solmamış
(bu bana ait değil
bir başka yüzden karışmış)
dokunuşlarımda kalan ellerim
kırık kadehler ve boş şişeler
ve hüzün kulelerim
II (yazıt)
(aldırma sen, boş ver. bunlar geçici çizgiler. öldüğümde ilahi güçler, kurtlar, böcekler hepsini siler. ya da sen tut ve çek bir çizginin ucundan, hepsi yalnızlığıma düşer.)
III (koro)
antik bir gezegene dönüştüğünde dünya
tinimin düşünde sana dokunamıyorsam
içimin ölü yıldızlarında kara deliklerinde
(olur ya! !)
- sana dair - bir tek şey kalmamışsa yaşayan
o zaman yok say beni ve unut
sadece o zaman...
Sen öyle ip çektirir gibi çektirirsen tabi yüz müz kalmaz. 50 belki;)
Bir şey sormak istiyorum abi, sen hangi gezengenden geldin? Bu imgeleri yaratmak biz dünyalıları aşıyor da ondan sordum...