Zafer Ve Bayram!

Günlerden
bu gün
30 Ağustos!
Hoşgeldin!
Adın "Zafer"di
"Bayram"dı.
Öyle böyle değil ama;
içi
dolu dolu bir kavramdı,
gerçek "Bayramdı"...
Şimdi gelin,
tarihe kısa bir yolculuk yapalım.
Vicdanlarda ve beyinlerde
berrak
aydınlık bir iz bırakalım...
"Hasta Adam" denilen,
-zayıf ve dirayetsiz-
çöküş dönemini yaşayan
bir imparatorluğu,
son "Osmanlı"yı;
Aç bir ahtapot gibi sarmış,
haksız,
emperyalist büyük bir işğal
dört koldan atağa kalkmıştı...
Ammaaa!
O "Mavi Gözlü Dev'i"
ve onun liderliginde
bu "Halkın Yiğitligi'ni"
hiç hesaba katmamıştı...
Böylece,
büyük fedakârlıklar,
canlar kanlar,
kayıplar
ve
çok ağır bedeller
ki;
-İki Yüz Elli Beş Bin-
her yaştan
çocuk genç
baba dede
eş abi
ana nine,
gözünü kırpmadan
koştular "Akdeniz'e"
ölüme!!!...
Emperyalizmi püskürtüp,
savaşı kazanarak;
Ve tarihe
"Kurtuluşu"
"İstiklâli"
kanla canla
altın harflerle
ve onurla yazarak...
Zafer ertesi
güneş
bir başka aydınlatıyordu artık
genç Anadoluyu.
Yeni bir düzen,
yeni umutlar,
yepyeni bir gelecek!
ve yıkıntılarından
yeni,
çağdaş
ve moderen bir ülke yükselecek!!!...
Zaman,
kuyruklu yıldız gibi
çabucak geçti.
"Karadan,
denizden" gelip
"denize dökülenlerin"
emelleri;
Gün geldi,
silahsız postalsız,
her şehrin
"her evin penceresinden"
dalıverdi içeri:
"Marşal Yardımı" ?
"İkili Antlaşmalar" ?
ve nihai darbe
"Nato Paktı"
ve "Yabancı Sermaye"???...
Gıdım gıdım
adım adım
karış karış
santim santim
satıldı İstiklâl!
satıldı Memleket!...
Mustafa Kemal;
Öyle umut edip,
öyle "öngörmemiş"ti
ama!
o talihsiz hastalık,
yavaşlatıp
geriletti,
"Burjuva Demokratik Devrimler'i"...
Bunu fırsat bildi
şoven ve bağnaz
"gerici unsurlar"
başlattı "Karşı Devrimler"i...
Mehteran marşı gibi;
İki ileri, bir geri.
Böyle böyle
eksik ve güdük
yarım kaldı
büyük "Cumhurriyet"...
Yoksa:
Ne işi olurdu memleketimde
ve tarihte,
sırayla
21 Mart
12 Eylül.
"Efendisine ayarlı"
dıştan güdümlü
-o askeri kafa-
böylece
demokrasi kalktı hep rafa.
Her on yılda bir muhtıra.
Olmadı -Bir Askeri Darbe- .
Arada,
Demokrasiye
-ince bir balans ayarı-
yok!
o da kesmedi
aba altından sopa,
gelsin "E-Muhtıra"
yani "Postmodern Darbe"...
Tüm bu süreçte
suikastlere kurban giden
faili meçhuller (?)
bu toplumun değerleri:
Turan Dursun
Çetin Emeç
Abdi İpekçi
Bahriye Üçok
Uğur Mumcu
Hrant Dink ve daha niceleri...
Ve
Cumhurriyetin ilanındaki gibi,
o ruhla
toz pembe degil artık
ufuklar.
Tereyağından kıl çeker gibi
gençligin hayallerinden
bir bir çalınmış umutlar!...
Büyük çoğunluğu,
emek'siz
üretmeden ve alınteri dökmeden
düşler "köşe dönme"yi?.
yani,
büyük çoğunluğu lüpçü
bir kısmı "Emo"cu
bir kısmı "Gogo"cu
(uyuşturucu ilkokullarda)
cinsel eğitim ve özgürlük
"Tu Kaka".
Ama,
paralı fuhuş "baş tacı"???...
Cumhurriyet'in
o erdemli ve parlak
ilk yıllarından bu günlere
bir çırpıda gelinmedi.
Kendiliğinden olmadı bütün bunlar.
12 Eylül den sonra;
Tek suçu düşünmek
ve
bozuk düzene muhalif olmak
olan,
aydın ilerici,
demokrat devrimci,
binlerce yurtsever,
özgürlüklerinden,
işlerinden,
ailelerinden,
vatanlarından,
sağlıklarından
ve canlarından olurken
ne demişti "Netekim":
«Kardeş kavğasını bitirip,
Atatürkçü, milliyetçi
vatansever ve dindar
bir gençlik yetiştireceğiz.»
İstedikleri;
Beyni boş,
otoriteye boyun eğen,
düşünmeyen, sorğulamayan
ve başkaldırmayan
"Apolitik bir nesil"di ...
"Sam Amca"dan talimatla darbe
ve beceriksizce
(ucube) Nü resim yapmanın
ve çokca
ölüm korkusuyla cebelleşmenin
dışında,
arada bir düşünürmü
acaba???
Tv'de "Hırtlar Vadisi"ni seyredip
-sahte kahramanlar-a özenen
liseli milliyetçi gençler,
ya öğretmenlerinin
yada okul arkadaşlarının
karnını deşiyorlar!
Şaka gibi!
Ama acı bir gerçek...
Yani,
tamda istedikleri gibi.
Yeni nesil,
yeni gençlik?
oh ne âlâ
ne âlâ.
Bittimi -kardeş kavğası-
sag-sol çatışması ?
Her kış
geldi
gelecek diye
halkın gözünde -öcü-leştirilen
o -Komünizm-belası???
gözünüz aydın gelmedi!
gelmedi de ne oldu?
insanlara kan kusturmuyormu ?
vahşi Kapitalizm...
Şimdi kurtuldumu vatan?
kurtuldumu İnsan?
Bittimi Yoksulluk?
Bittimi Hırsızlık?
gericilik ve talan?
Ne gezer
hepsi koca bir yalan...
Cumhurriyet'in
içini oydular bak!
sadece adı kaldı
nostalji olarak.
"Bayram"ını çaldılar
"Zafer"den!
Yine de,
som altından
bir Güneş gibi,
tarihten
parlayarak göz kırpar sizlere.
Haydi!
Bu 30 Ağustos'ta "Bayramsız"
ama,
her daim "Zafer "
ve
her onurlu mücadeleyi aydınlatan
daimi "Işık" olsun
Bizlere!!!......

29/30:08:2012

içini oydular bak!
sadece adı kaldı
nostalji

31 Ağustos 2012 333 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (3)
  • 12 yıl önce

    ne acı di'li gemiş zaman kavramında bu dizeleri yazmak çok acıtmış olmalı canınızı hepimiz gibi
    saygımla şair...

  • 12 yıl önce

    yüreğiniz var olsun hocam

  • 12 yıl önce

    her daim "Zafer " ve her onurlu mücadeleyi aydınlatan daimi "Işık" olsun Bizlere!!!......

    ne güzel,

    sevgiyle kalın...