Zâlim Gurbet Demişler

Yarım asır önceydi bir hengâmeydi sorma,
Avrupaya yolculuk fazla ileri varma.

Altmışlı yılın başı gâvur'a göç dalgası,
İlk gidenleri belli anasıyla babası.

İkinci dünya harbi insan nesli kalmamış,
Öyle çok işler var ki işçisi bulunmamış.

Önce Almanya dendi, akın akın gidildi,
Herşey iyi başladı tek dertleri var dil'di.

El kol hareretiyle derdini anlatamaz,
Gâvurun marketinden bir yumurta alamaz.

İş buldu unutuldu adadığı adaklar,
Yumurta almak için tavuk gibi gıdaklar.

Ezberledi sonunda gidip geldiği yolu,
Bir odanın içinde onbeş gâvurcu dolu.

İzin ayıymış meğer aylardan yedinci ay,
Belçika'da olanlar izine dedi goncay.

Burda öküz koşardı orada çağ atladı,
Öyle çok geldiler ki biri on'a katladı.

Şöförlük öğrendiler kasketleri başında,
Pikap çalıp durdular musallanın taşında.

Kimisi çayır tarla peşinde koşup durdu,
Çirkin zengin olurken nice hayâller kurdu.

Gömleğinin cebinde yüz gulden görünüyor,
İki sandalye çekmiş ha bire kurunuyor.

Bacakbaşı diyerek köyde kuzu güderken,
İneğin yamızına eşek koşup giderken.

Köydeki kalanları artık beğenmez olmuş,
Arabanın içine balık istifi dolmuş.

Sorma ilk gidenleri çoğu tabutla döndü,
Çağın vebası olmuş kanser teşhisi kondu.

Sapasağlam gittiler nice dert edindiler,
Dermânsız dert yüzünden murada ermediler.

Seveni ayırdılar Frank, Kron yüzünden,
Başlık parası verip baharından güzünden.

Mutlu olan varmı ki ağlayanı kalırken,
Şu üç günlük dünyada boşuna ah alırken.

Gâvura gitmeyeni aç kalacak sandılar,
Birkaç bilezik için hep boşuna kandılar.

Baktım mezar taşına acından ölen varmı,
Görmedim aç öleni mal ile gülen varmı.

Keşke gitmeselerdi dünyadaki mal için,
Aradığı huzuru bulamadılar niçin.

Evlât dinlemez olmuş babanın sözlerini,
Helâl, haram demeyip dikerken gözlerini.

Hep beraber burada derdimize yanardık,
Mutlu, bahtiyâr olup tuza ekmek banardık.

Birçoğu gelmez köye evleri virân oldu,
Geldiler gelmesine lâkin mezarlar doldu.

Hasret çektim yıllardır belki görürüm diye,
Zâlim gurbet demişler adına bilmem niye.

Arkadaşımdı cemil o'nu bildim bileli,
Mezâr taşını gördüm yıllar olmuş öleli.

02 Nisan 2010 201 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 15 yıl önce

    Toplumumuzun belli bir kesminin hafızalarında derin bir iz bırakmıştı bu yurtdışına iş için yapılan göçler, Bir umuttu yurtdışına gitmek; yeni bir hayat, yeni imkanlar, Ve gittiler, ardında çoluk çocuk, ana-baba, eş-dost bırakarak fazlasıyla olumlu düşündüler, gider gitmez iş bulacak üç beş sene sonra ya çocuklarını yanlarına alacaklardı ya da yükünü sırtlayan geri dönecekti, ama umdukları gibi olmadı, kaçak göçek, mülteci kamplarında süründüler işte yeni bir hayat, Sonra başaranlar çıktı, çalıştılar ama çok zor şartlarda. Düzenini oturtan aldı çocuklarını yanına bu günün almancı çocukları onlar, Ya bazıları; onlar dönmediler, yeni bir hayatttı istedikleri, yeni bir aile kurdular, arkalarına bakmadılar, geride dönmediler...

    Bu şiir beni aldı dönmeyenlerin gönüllerine attı, çok güzel bir şiirdi Ne diyelim gönlümde taçlandı....

  • 15 yıl önce

    Ne kadar doğru gözlemler....üstad çok güzeldi yüreğinize sağlık...Hayat hiç kolay değil...saygımla