Zaman
Yüzler geçiyor yüzümden
Sevda pınarlarında
Susamış dudaklarımın tuzu
Veresiye yazılmış anılar
Tozlu ve sararmış sayfalarda
Bir rüzgarla savruluyor
Yaprak yaprak hüzünlerim,
Başıboş sokaklardayım
Gerçekleri vuruyorum yüzüme
Yüzüm eski bir lahit taşı
Hayatı ıskaladığım anlarda
Bir ispinoz can veriyor oracıkta
Hiç bitmeyen özlemimsin
Özlemler karışıyor zaman zaman
Derken içimden bir zaman akıyor
Evvel zaman içinde
Göreceli bir saatte
Hasretler büyütüyorum
Yüzü suyu hürmetine
Mazinin koridorlarında
Bir çığlık yükseliyor arşa
Kopuşum başlıyor
Talan oluyor dünyam
Tutunacağım ne bir dal
Ne de bir ömür kalmış ardından
Kalanlarla yaşamak ağır
Ağır bir yük omuzumda
Gidersem üzülürler
Kalırsam depresyon
Peşimi bırakmıyor hiçbir hayal
Ve ben hep arada, bazen Araf ta
Belki de her gün
Bir güne sığıyor,
O gün, bugün.
Bir çığlık ve kopuş,
Yokuşlar çıkıyorum
Bana her yol yokuş
Hayattayım yaşıyorum
Ama nefes alamıyorum
Her nefeste kokun
Hasretlerimi çoğaltıyor
Korkuyorum yaşamaktan
Gittiğini bilerek,
Ve kokun hala burnumun direğini sızlatıyor...
tebriklerimle
Yokluk ve varlık kardeştir aslında birisi iyi çocuk diğeri kötü önemli olan çözebilmekse atılan kördüğümü çözmüşsün şair, sonuç hiç önemli değil, sağlıkla...