Zaman Kırpıkları
Yine boş vermişlikle geçti günlerim
Yine kendime söz geçiremedim
Sevdiğimi söyleyemeden zamanı tehir ettim
Dünkü verdiğim sözü bugün terk ettim...
Oysa, farkında değildim
Her biten günle bende eksildim
Yavaş da olsa zamanla eskidim
Köhne bir kulübenin eprimiş tahtalarına benzedim...
Her doğan güneşle birlikte yeni sözler verdim
Geçen zamanı telafi edeceğim dedim
Güneş guruba yöneldiğinde ise çoktan gecikmiştim
Ve karanlığın koynunda yüzümü gizledim...
Ömrümün ikindi demlerinde
Biriktirdiğim zaman kırpıkları ellerimde
Uç uca birleştirsem de
Hayatımdan bir gün bile etmemekte...
21-11-2011
Yorum yapan, beğenen ve okuyan tüm dostlara teşekkür eder saygılarımı sunarım...ÖF
Merhaba Ömer,
Şiirdeki mana yönün kuvvetli... Düşünsel emekte gözüküyor. Burada asıl söylemek istediğim nokta ise, kafiyelerde ki ısrar... kafiyelerdeki ısrar doğallığı olumsuz etkiliyor... bana da daha önce yazılmış olan bir eleştirel cümleyi ben de sana tekrarlayacağım: "kalemini özgür bırak"
kafiyeler için zorlama yerine, içinden geldiği gibi aktar... elbette mısralarda bir ahenk olmalı, bazen kafiyesiz yerlerde de enfes ahenkler oluşabiliyor... bu başarıldığı zaman okunması çok keyifli oluyor gerçekten de...
cahit külebi'den bir örnek...
Köylü yitmiş kırlarda dağlarda, Toprak kısır ineklerin memesi gibi. Em ba, em ba bir damla süt yok Kentlere sığınanlarsa dalga dalga.
külebi'den bir diğer örnek;
Sana gecelerden, kara içkiler gönderdim. Külebi, yakınma ustası, iyilik bilmez ozan! Doğanın çirkefi bile aranır, anlayacaksın Şu dünyadan göçtüğün zaman.
selamlar...
Teprik ediyorum şiirinizi Sayın Ömer FAZIL
Oysa, farkında değildim Her biten günle bende eksildim Yavaş da olsa zamanla eskidim Köhne bir kulübenin eprimiş tahtalarına benzedim..
Kainattaki her şey bi şekilde kendini yenilerken,İnsan maalesef zaman zaman buna yenik düşüyor.
İşte o zaman ahlamaya vahlamaya başlıyor ama faydası yok artık çok geç.
Üstadım Her daim yenilenmemiz gerektiğini anlattığın için Kutluyorum