Zamanın Ayak Sesleri
Sökmek bilmez, karanlık geceler bağrından hüznü
Sessizlik, çığlık çığlıya kanatırken nedensiz acılarda
Ve sonunda ermekte sabaha sırtında ki âlemle
Zamanın ayak sesleri vurmaktayken inleyen sineye
Lavlar gönül dağında gün yüzü görmek için dalga, dalga isyanda
Sonra düşlerdeki umutlar mı merhem olur yüreğe
Mahrem düşlerde ki özlemler tırmanırken doruğa
Sadece sevgi okşar duyguları, sevgili şefkatiyle yeniden
Akla kilitlenirken karmaşık, girift bilmeceler
Potasında eriyor aklın fersah, fersah uçuk demlerinde
Yine dönmeli özün süzgecinde eriyen gerçek zamana
Ayakları yere basınca kaf dağında yaşayan hayaller
Kıyamam ki gözlerde kaybolan çocuksu bakışlara
Aklıma geldikçe lacivert bulutlarının bitmediği gönül coğrafyası
Hüzünde arıyorum geceleri bir damla sevgide mutluluğu
Bana ait sevdalar kalsın gönül dağarcığımın mahrem kuytularında
İstemem sayfalar dolusu aşk nameleri, tek satırlık bir şiir bana bir ömür yeter...