Zamanın Aymazlığı
Uzun zaman var
İçimde öldürüp durduğum
bir kadındır şiir
kızıl saçlarıyla akşam üstü
gidenleri hatırlatan güneş
üstümü başımı yırtan
tek kelimedir gerçek
önüm arkam sağım solum yok
sadece ölüm var
tükenmez sandığım
kalemler gibiydin tükeniverdin nesir
azalt dedikçe çoğaltılan fikir
kabuğunu kıran istiridye
elbette güzeldir amma
ne duydun zavallı dilimden
bilmem bu yüreğe kinin ne
Keremin doğduğu yerden
Leylayı soğuttun
bana kalan yangın sonrası
boş şişeleri dizdiğim dizelerde
yıkık dökük bir eşiktir baht
ister atla ister önünde dikil ey nefis
yaşadığınca yaşa sana da aldırmam
aldığım nefes gibi uzun zamanlı
yemeli içmeli alışkanlıklarım var
olsan da olur şimdi olmasan da
günüm güneşim çiçeğim
nerede mi kurumuş derelerde
taşlardan atlayarak geçen sularda
yüzümdeki bıçak yarasında
çocuklarımda ve kurbağaları emziren
annelerin dillerindedir aşk
yazmış yazmış yırtmışım
olsun varsın siz yine de
beni anlamayacağınız bir zamanda
oyalanın durun