Zamansızların Düeti
sedef kakmalı
bir hançer gibi hala
göğsümde duruyorsun işte
hatırlamak şimdi
ne mümkün rüzgarı
dualar vuruyor
yüzüme ufku
duvarlar yıkıyorsun
bu kehanet ikimize
bir mezar taşı
o deniz o yüz
bu dağ bu taş yılgınlığı
yaşanmaz olsun hiç
uykulu gözlerle
darağaçlarında katledilen
soluk renkler ülkesinin
vatandaşlarıyız
şöhretimiz bu bizim
sarhoşlar için
parklarda uyku yeşili
çimenler kurutan yağmur
göz kapaklarımızda
yiğit mi yiğit adamlar
konuşursak
infilak eder dil
susmalıyız sevgilim
yarın olur gör
her bahane biçimlenir
giden bir kırlangıcın
aklına tutunurum
düşmek bile
kalbim içindir bak
bilmek bu işi
ruhunu satmaktır biraz
biraz ölmek gerekir
diyelim ki ahımızdır
en kadim dost
bizde aşk şiir ve oğul
birlikte büyür