Zambak
beyaz bir zambak
gri yamaçta;
güneş batarken
rüya kadar soluk
beyaz bir zambak
gri yamaçta;
mehtap doğarken
gizemli güzelliği
beyaz bir zambak
gri yamaçta;
büzülmüş uyumakta
tek nefeste soluyor sükûtu
turkuaza çalan yaprakları
yutup yutup süzüyor mehtabı
ateşböceği etrafında deli pervane
beyaz bir zambak
gri yamaçta;
büyülü mışıl mışıl uykusu
kederin buğulu şavkında
uzaklardan seyrediyorum
için için ağlayan sessizliği
sessizce ve sensiz
bülbülün nağmesinde
gözlerim ölümün merhametinde
harıl harıl çağlayan şelale
beyaz bir zambak
gri yamaçta;
kızıl demlenmiş gece
ve
yapraklarına çiseleyen
damla damla yağmur
karanlık onu
keder beni bekliyor
başka bir gün doğana dek…