Zeytin Dalında Hayatlar
Güneşin doğuşundan evvel çıkardık dağ yollarına,
Kimimizin elinde yemek sepeti,
Kimimizin elinde zeytin sırıkları
Ve sırtlarımıza bağlı çadırlar.
Tek bir eşek ile geçen bu yollardan günde en fazla iki sefer yapılırdı,
Yükümüz bellidir,
Zeytin...
Eşekten artanları sepet sepet sırtımızda indirirdik dağ yollarından,
Bazı yağmura yakalanır, bir ağaç kovuğuna sığınırdık.
...
7 Ekim 2009 Çarşamba
...
Sere serpe akşam seherinde inerdik köy yollarına.
Ellerimizde günün yorgunluğunun bedeli yaralar ile varırdık ocağa,
Eller ısınırdı sıcak bazlama ile kavuşunca,
Nenem bağırırdı kenardan 'sıcak sıcak yeme' diye ama nafile,
Kirli eller yapışırdı ekmeğe
Karın doyurulacak ve birazdan yaygılar yayılıp,
Seçilecekti toplanan zeytin bir bir eller ile.
Bir yandan dedem seslenir ezikleri de ayır yeşilleri de.
Yağ acı olmasın diye çekilen zahmet bitince
Selelere ayrılır yağlık zeytinler
Sabahına koyulur traktör kasasına gider yağ olmaya.
Eller yıkanır, kalır yaralar ile sıyrıklar,
Gün yeniden başlar elde yemek sepeti,
Dereden geçilir dağa doğru yolculuk başlar yine.
Bir damla yağı yapan o yaralı eller şimdi toprak altında
Bir kemikten iskelet bakıyorlar toprağa.
Yine umut umut zeytin dalları yeşeriyor her bahar mezar taşlarının başında.
Biz yola yeni çıktık onlar yolun sonunda bizi bekliyor eller
Gidilecek öpülecek o eller...
...
10 Aralık Cuma
volkan bey bu şiirmi? öykümü ben tam çıkamadım işin içinden kafiye kavramı neredeyse hiç yok ama güzel bir öykü okudum diyorum ben yüreğinize sağlık👍
Güzel şiir,yaşanmışlıklar var belli,ellerine sağlık diyelim...