Zümrüd-ü Anka

Bu yürek nasıl kandı,
Nasıl dayanıp yandı.
Sensiz günüm geçmedi,
İnan hep seni andı...!



Seni ilk gördüğümde kuyunun başındaydın,
İlk gözağrım olurken oniki yaşındaydın.



Yıllar gelip geçerken, arada bir gelirdin.
Pembeler içindeydin,
Borda kapının önünden bakardın.
Hep soran gözlerinle...!
Buraya mı aittin,
Yoksa ;
Öksüz gittiğin köye mi.
Pembelerin buraya ait değilim derken,
Yüreğin burası dedi.
Sevdinmi bilmiyorum,
Sevdiğini sandığını.
Ayrılık günü gelmişti,
Bir avuç kor'du,
Bölüştüğümüz.
Hep yaktı yıllarca,
Sakladığım yeri.
Sen nereye koydun,
Yarım avuç kor'u.
Seni de yakmış, biliyorum.
Ateş, düştüğü yeri yakarmış.
Acı haberinle öğrendim, yakışını.
Söz kesmişler sana,
Ekmek doğrayıp kan'a.
Ayrılık düştü payıma,
Eş ederken o meş'um ay'ıma.
Gördüğüm sanki hayâlmiş,
Hayâli cihâna değermiş.
Hep bekledi, bu gönül.
İçin için yanarken,
Geceler boyu sensiz,
Yalnız seni anarken.



Yıllar geçti aradan,
Bir kızın olmuş senin.
Hem de dünya güzeli.,
Nasıl desem bilmem ki.

Gözleri ahû gibi,
Lüle lüle saçları.
Yüreği desen inci,
Kalbime sor, birinci.

Sanki senin tarifin,
Nur yüzüne bakana.
Hep seni anlatıyor,

Ay alası gözlerin,
Duymadığım sözlerin.

Kadere dur diyemem,
Yazısı bende saklı.
Ah edip de kıyamam,
Belki de onlar haklı.



Yıllar sonra kavuştum aradığım denize,
Al beni gözlerine istersen at denize.


Yakamozlar getirdim med-cezirler içinde,
Yarım avuç kor ile bir sen kaldın içimde.


Yarım asır ömrümü geride bırakırken,
Mâziye geri dönüp gitmek istiyor gönül.



Ne desem anlamıyor,
Beni hiç dinlemiyor.
Hep ondörtte duruyor,
Bu gönül yaşlanmıyor.
Peşinden sürükleyip,
Gece gündüz yoruyor.



Öyle çok geziyor ki Kaf dağı'nı, Fizân'ı,
Zümrüd-ü anka ile seni getirecekmiş.
Yaktığın küllerimden güller bitirecekmiş,
Yeter ki hep beni sev, sevdiğini bileyim.
Razıyım hasretine, son demimde güleyim.

07 Nisan 2010 201 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar