Aile Yılı

Bu sözler geçtiğimiz ay Erzurum'da partisinin gençlik kollarının düzenlediği "Gençlerle Buluşma" programına katılan sayın Cumhurbaşkanımıza ait:

"Gençler nedense evlenmiyor ya.Yani erkekler kızlara karşı,kızlar erkeklere karşı evlilikte çok sıkıntılı.Bunu aşmamız lazım.Zaman zaman ben de,arkadaşlarım da yardımcı olmak istiyoruz,'aracı olalım' diyoruz ama bakıyorsun maalesef kızlara erkek,erkeklere kız beğendiremiyoruz.Ben yirmi beş yaşında evlendim ama şimdi bakıyoruz 30-35-40 alıp başını gidiyor.Bir an önce evliliği yapmak lazım."

Evlilik sadece kız ile erkek arasında yasal yolla gerçekleşen neslin devamı için fiziki birliktelikten ziyade,toplumsal bir olaydır.Eskiden en ideal evlilik yaşının yirmili yaşlar olduğu düşünülürken,şimdilerde insan hayatının bilimsel olarak uzamasından dolayı bu yaşlar,otuzlu ve kırklı yaşlara bırakılabiliyor.

Açıkcası işin içinden nasıl çıkılır bilemiyorum çünkü bu konu herkesi ilgilendiriyor yani "devlet meselesi"diyebiliriz.Devletlerin ayakta kalabilmesi için halka ihtiyaç vardır ve devlet,halk için vardır.Dilerim bu konu parti gözetmeksizin masaya yatırılır bu alanda tahsil yapmış değerli bilim adamlarımızın da görüşleri alınak sağlıklı çözümler bulunabilir.

Yalan söylemeyi hiç beceremem,lisedeyken sosyoloji dersini çok severdim,ilgimi çekerdi;aile,kültür,din ve toplum gibi konuları zaten sosyoloji kısaca toplum bilimi demek,toplumu ilgilendiren aklınıza gelen her konu,onun inceleme alanına girer.Sosyolog değilim ancak okuduklarımdan ,sohbet ettiklerimden ve düşündüklerimden bazı önerilerim olacaktır:

* Okullarda aile bilgisi dersi seçmeli ders olarak okutulmalıdır.

*Özel televizyonların gündüz kuşağında yayınlanan 'kayıp bulma-boşandırma' programlarına çeki düzen verilmelidir. Eşlerin kavgalarını seyrettirmekle izlenme rekorları kıranlar,aile birliğimize derin hasar vermektedir.

*Kadına yönelik şiddet önlenmelidir.

*Boşanma ve nafaka meseleleri yeniden gözden geçirilip gerekli yasalar çıkartılmalıdır.Gençlerimiz evlenmekten değil,boşanmaktan korkmaktadır çünkü çevresindeki mağdurlar onları evlilikten soğutmaktadır.

Biraz da ironi yapalım,bakarsınız bir kısmı gerçekleşir:

* Yeni evlenen çiftlerimizin balayı masrafları hazineden karşılansın.

*Çiftlerimiz "evlilik maaşı"adı altında maaşa bağlansın ve maaşları her yıl enflasyon oranında artırılsın.

*Başta konut ve toplu ulaşım olmak üzere sağlık,giyim ve gıda sektörlerinde indirim sağlanmalı.

*Belli bir yaşa kadar çocukların gelişimlerini sağlayacak aktiviteler ücretsiz olmalı;anaokulu ve kreşler örneğin.

*Yine belirli bir süre evli kalmış çiftler,emekli maaşına bağlanmalı ki onlar da " evlilikten emekli oldum"diyebilsinler.

*Başka bir mevzu ama müzisyenler vergiye tabii tutulmalı,aylık veya yıllık kaç sefer düğüne giderse bunun vergisini vermelidir ancak bu devlet kontrolünde olmalıdır.(Bu konuda bana kimse kızmasın,yirmi lira olan bir kitaptan en az yedi-sekiz lira vergiye kesiliyor,sanatsa bu da sanat;diğer yandan üç beş saat içerisinde kimi müzisyenler bir memur maaşı kadar ücret alabiliyor,vergisi...

*Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerimizin 'tüp bebek' masrafları devlet tarafından karşılanmalıdır.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, aile konusundaki her türlü çalışmayı zirveye taşıyacakları bir süreç olarak 2025'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüksek takdirleriyle "Aile Yılı" olarak ilan edildiğini bildirdi. 

10 Ocak 2025 3-4 dakika 230 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar