Aşkın Dört Mevsimi
Aşkın mevsimi mi olurmuş demeyin, olur bu hangi mevsimde aşık olunur hangi mevsimde aşık olunmaz anlamında değil.
Kalbin küt küt attığı, gözlerin ve zihnin her yerde onu aradığı, için içe sığmadığı dönem aşkın ilk baharıdır, heyecanlıdır.
"Seni görmeden yapamıyorum, sesini duymadan duramıyorum, sensiz olamıyorum, sensiz yaşayamam" diye başlayan cümlelerin sıkça kullanıldığı ve hayallerin kurulduğu, her şeyin güllük gülistanlık görüldüğü dönemdir.
Gizli saklı buluşmaların ve konuşmaların yaşandığı, el ele dolaşıp göz göze olmadan bir saniyenin bile geçmediği, aşkın da sevişmenin de zirve yaptığı dönem, aşkın yazıdır ve hızlıdır.
"Aradığım aşkı buldum, seninle çok mutluyum, bir daha dünyaya gelmek olsaydı seni arar bulur yine seninle evlenirdim."
Araştırmaların, eleştirilerin, burun kıvırmaların, bahaneler bulmaların, kıyaslamaların, tartışmaların ve pişmanlıkların yaşandığı dönem, aşkın son baharıdır ve yıpratır. Tanıyorum dediklerinizin gerçek yüzleri ortaya çıkmıştır çünkü.
"Sen karşıma çıkan en nankör şeytanmışsın.
Tüm yaşanılan güzel günlerin toz duman edildiği, iki sevgilinin iki düşman olduğu, kırgınlıkların ve küskünlüklerin yaşandığı, yatakları ayırma, odaları ayırma en sonunda boşanmalarla sonuçlanan dönem, aşkın kışıdır, acıdır. Kapanmaz yaradır.
Günün seçilen bu güzel yazısını kutlarım Hüseyin hocam. Sevgiler, saygılar...
Umut, vefa, sabır, güven ve tahammül de beşinci mevsim olsun o zaman...Tüketmeye çok alıştık ne yazık ki. Başka bir aşk başka bir mevsim ve başka bir gezegen bizi paklar sanıyoruz ama işin aslı öyle değil. Elde var yalan diyorlar ya. Elde var kalan diyorum ben. Ve o kalanlara iyi davranmak gerek. Tebrik ederim. Güzeldi mevsimsel dokunuşlar...