Ceviz Kabuğu Dolması
Kara lahana dolmasını hepiniz bilirsiniz değil mi? Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde olanlar çok severler. Sofralarında hiç eksik etmezler. Mmm ne de güzel olur yenmesi. Aha, akşama iftara kara lahana dolması mı yaptırsam ne? Hem sahura da yeriz, tabi dokuz kişilik nüfustan kalırsa. Ama yok ya, önce yapılan mercimek çorbası bitsin hele. Yanın da da yapılan karnı yarık tabi.
Neyse geçiyorum ben beyaz lahana dolmasına. Öf beee, o da güzel olur yenmesi, size diyeyim ben. Hanım zaten sefer tası hazırlarken, arada böyle beyaz lahana dolması kor ki, okulda ki bayanlar da yesin diye. Çünkü bayanlar dayanamaz, illâ ki tadına bakarlar. Ve bana,' Enes abi, eşin buna ne katıyor böyle, çok lezzetli yapıyor doğrusu ' derler hep. Ama şimdi Ramazan Ayı'ndayız mâlum.
Eveet, gelelim bizim üzüm yaprak sarmasına. Tokat'ın meşhur yemeklerinden biridir övünmek gibi olmasın. Her yörenin kendine has yemekleri var işte. Böyle mayahoş tadında, içine biraz da kemik koydun mu yemede yanında yat. Acaba anneme mi yaptırsam, yoksa hanıma mı? Ya da gelin kaynana beraber mi yapsalar bir ara?
Aaa az daha unutuyordum, bir de patlıcan dolması vardı değil mi? O da sofralarda yerini alsın, gelsin gelsin bırakın. Acıkınca onu da yeriz, es geçmeyiz yani.
Bir de bir şey daha var. Ufak tefek şeylerden, yani ceviz kabuğunu doldurmayan şeyler. Bunlar o kadar önemsizdir ki, alâkadar bile olunmaz. Basit, boş gelir insana. Eğer, hakikaten içi dolu olsaydı o zaman derdim, ceviz kabuğu dolması diye bir yiyecek de varmış diye. Ama yok işte. Zaten ceviz serttir, tencerede kaynatıp yumuşatamazsınız.
Durup dururken bu nerden geldi aklına şimdi diyeceksiniz. Geldi bir kere işte. Vesselam...
Günün seçilen deneme yazım için çok teşekkür ederim. Sağlıcakla esen kalın.