Çocuk Şehrine Giden Yol
Merhabalar kıymetli okurlarım...
Hatırlarsınız, son yazımda (En İyi Arkadaşım) bir sonraki buluşmamızda size bulduğum ve göç etmek istediğim “harika” yeri anlatacağımı yazmıştım.
İşte bu harika yerin adı "Çocuk Şehri"...
Çocuk Şehrinde çitler ve kapılar yoktur, sadece açık dünya vardır. Çocuk Şehrinde insanlar yağmurlu günlerde olduğu kadar, güneşli günlerde de mutludur ve sabahın erken saatlerinde Playmobil inşaat işçileri bile uyurken, rüyaları yıkan bir çalar saat yoktur bu şehirde.
Çocuk Şehrinde belediye başkanı desen, yok... başkan desen, yok... kral desen, mümkünü yok... çünkü neşe ve eğlence dışında hiçbir yasa “““yoooooook”””
Çocuk Şehrinde gülmek.., vahşi olmak ve kendin olmak serbest.., yasaklamaksa... “””yaaa-sakkk-tırrr”””
Çocuk Şehrinde oyun alanı tüm dünyadır ve güvercinler kartaldır..., solucanlar bazen yılandır... ve yarısı yapraklarla kaplı bir ağaç kütüğü, bazen nazik.., bazen de korkutucu olabilen bir ejderhadır.
Çocuk Şerinde her kız bir prenses.., bir deniz kızı.., bir peri ve her erkek bir jedi.., bir güç korucusu.., bir kahraman... ama çoğu zaman hepsi melektir.
Çocuk Şehrinde her şey bir bebeğin kafası kadar güzel kokar ve her şeyin tadı, yiyebileceğiniz en iyi yemek gibi olur.
Çocuk Şehrinde herkes haklıdır, çünkü herkes sadece doğruyu söyler... çünkü yalaaan... dolaaan yoktur Çocuk Şehrindeeeee....
Herkesin bir görevi vardır Çocuk Şehrinde.., ancak başka birinin yapmak istediği veya canınızın istemediği günlerde, bunları kolayca değiştirebilirsiniz.
Çocuk Şehrinde hiç kimse terk edilmeeez, unutulmaaaz veya dışlanmaaaz, çünkü Çocuk Şehri ancak herkes oradaysa... Çocuk Şehri olabilir.
Çocuk Şehrinde her sokağa "Aşk Sokağı" ve her kareye "Özgürlük Meydanı" denir, çünkü orada adres bilmenize hiiiç gerek yoktur - her evde evinizdesiniz’ dir.
Çocuk Şehrinde salyangozlar aynı zamanda yarış atlarıdır ve tırtıllar zaten kanatsız kelebeklerdirler.
Çocuk Şehrinde deneyimlediğiniz her şey, 101. kez de “ilk kez” olduğu kadar eğlencelidir çünkü Çocuk Şehrinde, geçmiş veya daha gelecek düşüncesiyle değil, yalnızca bulunduğunuz o an içinde yaşıyorsunuz.
Çocuk Şehrinde hoş bulduğunuz diğer kişiye oldukça basit ve açık bir şekilde sorarsınız: "Arkadaşım olmak ister misin?", çünkü Çocuk Şehrinde birbirinizden korkmuyorsunuz.
Çocuk Şehrinde insanlar en sevdikleri oyuncakları ödünç almayı çok severler... çünkü onları geri alabileceklerinden emindirler. Bu Şehirde bir şeyler için ödeme yapmazsınız, ancak onları takas edebilirsiniz ve karşılığında aldığınız şeyin daha önce kullanılmış olması önemli hiç değildir, çünkü Çocuk Şehrinde eşyalar yalnızca onlara verdiğiniz değere sahiptir.
Çocuk Şehrinde sadece çocuklar yaşıyor ve sizler de oraya göç etmek için, Çocuk Şehrini bulmak istiyorsanız....., bir taş kaldırmanız, altındaki karıncalara ve tahta bitlerine “merhaba” demeniz ve ardından bir solucan deliğinde kaybolmanız gerekiyor.
Bu uzuuuuun, uzun yolda sizde git gide küçülmeniz ve yaklaşık beş yaşında olmalısınız gerekiyor. Bunu uzuuuuun yolu başarıyla geride bıraktıan sonra, bacalarından pamuk şekerlileri dökülen ilk renkli evleri zaten görebileceksiniz.
Sevinçle dolu gülen sesler duyacaksınız ve Noel'den iki gün önce olduğu gibi, midenizde bir karıncalanma hissedeceksiniz.
Daha sonra ayakkabılarınızı çıkarır ve rengarenk bir çayırda çıplak ayakla yürürseniz, şunu yazan bir işaret bulacaksınız.....:
“Çocuk Şehrine hoş geldin! Adını veya kim olduğunu bilmiyoruz ama seni zaten şimdiden seviyoruz. Bu arada: Burun kurcalamaya izin var! eçi beçi buuuhhhh!"
Sağlıcakla kalınız
Mehmet, Aydınlıoğlu
Çok hızlı yorum yaptığıma utandım biraz :)
Yazıyı okurken rahmetli Doğan Cüceloğlu'nun sesiydi iç sesim.
Güzeldi tebrik ederim.