Dolandırıcı

"Her yerde yağmur,çamur,kar,soğuk ama üzülmeyin biz sizleri düşündük ve sizler için yeni bir kampanya başlattık;bir alana bir bedava.Yanlış duymadınız siyah,yeşil,gri,bordo renklerdeki bu montlardan birisini seçiyorsunuz diğerini biz hediye ediyoruz.Bizim tek bir derdimiz var,bu kara kış günlerinde kimse üşüyüp hastalanmasın.Hemen alttaki numarayı arıyorsunuz,üç gün içerisinde ürününüzü teslim alıyorsunuz hem kargo parası da bizden.Aynı marka bu montu mağazada 1500,pazarda 750 liradan aşağıya bulamazsınız ama bizler,sizleri düşündüğümüz için 299 liraya veriyoruz yanlış duymadınız,bu fırsatı kaçırmayın!Fabrikadan halka...Aracı parası yok,kira parası yok,eleman parası yok,kargo parası yok sadece 299 lira,hemen arayın!"

Akşam yemeklerini yemişler karısı bir koltukta,kocası diğer koltukta oturuyor,kimse kimsenin yüzüne bakmıyor,konuşmuyorlar ve sadece izledikleri film reklam arasına girmiş o pazarlamacı konuşuyor,kendileri telefonlarıyla haşır neşir.

Kocası oyun oynuyor ve oradaki bir bayanla tanışıp yemeğe davet ediyor;karısı ise iş arkadaşıyla mesajlaşıp bugünkü elbisesini beğenip beğenmediğini soruyor ve yarın onun istediği gibi giyineceğine söz veriyor:mavi bluz,toplu saç,siyah pantolon,hafif makyaj...

Sessizliği bozan ilk kocası oluyor:

-Nasıl montlar,getirtelim mi sana?

-Fena değil ama inanmıyorum benim denemem lazım.

-İade şartı da vardır belki arayıp soralım mı?

-Gerek yok canım,insanın gözüne baka baka kandırıyorlar işte,hep tuzaktır bence bu fiyata kazak bile yok hem aynısı gelecek mi bakalım,arkadaşın birisi sipariş vermiş televizyondan farklı bir ürün gelmiş.

Birisi,oyunda tanıdığı bayana soruyordu "sana mont alayım mı",diğeri iş arkadaşına soruyordu"reklamlardaki montu beğendin mi?"

Karısı aynı sözlerini tekrarlıyordu aile sineması başlarken:

- İnsanın gözüne baka baka,utanmadan, kandırıyorlar(!)