Geceleyin

Geceleyin başınızı yastığa koyduğunuzda- gecenin tez geçmesi için dua edeceksiniz çünkü ağrılarınızın mesaisi başlamıştır-hayatınız bir film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçecek,kimi yerleri düzeltmek kimi yerleri kalıcı olarak silmek isteyeceksiniz fakat elinizde ne silgi olacak ne kırmızı kalem.Yastığınız taş olacak,yatağınız diken,yorganınız ateş ve uykularınız kaçacak,vicdanınızın sesiyle ürküp gözyaşlarınızda boğulacaksınız.Zamanı durdurmak isteyecek başaramayınca da feleğin çarkından etinizin ve kemiğinizin lime lime doğrandığını hissedeceksiniz.

Yeniden geçtiğiniz yollardan geçmek,su içtiğiniz pınarlardan yeniden su içmek,sarı sarı tarlalardan başak toplamak,üç-beş yaramaz arkadaşlarınızla köşe kenarlarında gizli gizli çelik çomak oynamak isteyeceksiniz ama bu size hiç iyi gelmeyecek,"yeniden"diyerek hayal kurmanın size bir tuzak olduğunu anlayacaksınız.

Arkanızda koca dağ gibi duran babanızı arayacaksınız,bulamayacaksınız.

Başınızı koyup saatlerce hüngür hüngür ağlamak isteyeceksiniz ana kucağında,yapamayacaksınız.

Dara düştüğünüzde dostlarınızdan bir yardım eli bekleyeceksiniz,üzüleceksiniz.

Gidenler acı verecek yüreğinize kalanlarsa yük olacak.

Kardan adama benzeriz ki ömrümüz güneşi görene kadardır.O klişe olmuş sözü tekrarlamanın vakti geldi;dün bitmiştir,yarın olmayabilir...

Her zaman olduğu gibi "kandil geceleri var mıdır,yok mudur?"tartışmalarına girmeden,ettiğiniz duaların kabul olması dileğiyle,bu yazıyı okuyan-okumayan tüm müslüman kardeşlerimizin kandilleri mübarek olsun.