Hayatlar ve Hayaller
Hiçbirimiz annemizi,babamızı,kardeşlerimizi seçmediğimiz gibi cinsiyetimizi,kişiliklerimizi,kaderimizi, doğacağımız çevreyi ve de oradaki insanları da seçmedik.Bunları kesinlikle inkar etmemiz ve değiştirebilmemiz mümkün değildir ancak bazı kişisel özelliklerimizi değiştirebiliriz örneğin voleybol veya basketbol oynayarak boyumuzun birkaç santim uzaması gibi.
Bizi biz yapan özelliklerimizin başında hayaller gelir çünkü hayaller bizi yaşama bağlayan güçler olduğu gibi azmimizin de kamçısıdır,var olma nedenimizdir,maddi ve manevi kazanımlarımızın işaretleridir.
Burada acı bir gerçek yatıyor sevgili dostlar,hayat ile hayaller arasındaki tek fark para,söylemeye çalıştığım nokta şu,parası olmayanlar hayal kurunca onlar için hayat sadece "kuruntu" olurken parası olanlar hayal kurunca "avuntu"oluyor.
"Emekli olunca evi damı bırakıp bu şehirden gideceğim" diyenler emekli olduktan sonra daha çok işe güce sarılıyorlar.
"Şunu olursam,şöyle böyle işler yapmam."diyenler hayallerini gerçekleştirdikten sonra yapmam dedikleri işlerin kitaplarını yazıyorlar.
Balık tutmaya gidip saatlerce bekleyerek tuttuğunuz balıkları eve getirip bir güzel kızartarak keyif yapmayı düşünürken iştahınız aniden kayboluverir.
Vitrinden en pahalı bir çift ayakkabı alırsınız,iki ay giymeden köşeye atıverirsiniz.
En basit örnek sabah yataktan kalkarken erken yatacağınıza kendinize söz verirsiniz fakat her gece daha geç yatarsınız.
Hayaller kurulurken keyif verir bizi motive eder,gerçekler ise o anı yaşayabilirsek keyif verir.
O halde:
İmkansızlıklar hayallerin anası mıdır?
Yoksa hayaller bir kandırmacadan mı ibarettir?
Gerçekler ile hayaller öz mü yoksa üveyi kardeş midir?
Yoksa bizden intikam mı alırlar?
Zamanla insan kendine mi yabancılaşır yoksa hayallerine mi?