Hizmet

Gece yarılarına kadar hatta bazen sabahlara kadar ışığı sönmeyen,uğultunun bağrışmaların ve şakalaşmanın eksik olmadığı,keyifli sohbetlere tavşan kanındaki çayların eşlik ettiği,"herkese kapımız açık" diyerek propagandanın yürüldüğü o seçim ofisleri artık sessizliğe büründü."Ben hizmet için geliyorum." "Ben hizmeti ve halkımı düşünüyorum,halkımın derdi benim derdimdir."gibi popülist söylemleri dillerinden düşürmeyenler hani nerdeler?

Şu bayram gününde kapınızı açıp halinizi hatırınızı soran oldu mu?

Olağanüstü yetkilere sahipmiş gibi şunu yapacağım,bunu yapacağım diyenler...

Çocuğunuza bayramlık alıp almadığınızı soran...

Kurban kesip kesemediğinizi...

Olmaz çünkü "hizmet"dedikleri reklamdı da onun için.Ha bunları yapanlar varsa Allah razı olsun,onlara hiçbir sözüm yok.

"Türkiye'deki muhtarlar meselesi masaya yatırılsın,"dediğimizde muhtar ve muhtar adayları bizleri hedef gösteriyor,niçin,rant sağladıkları için.Kırsal alanlara diyeceğimiz yok ama büyük şehirlerde ve ilçelerinde,toptan kaldırılsın demiyorum ama kesinlikle sayıları azaltılmalıdır,hepimizin ortak derdi "tasarruf"değil mi bu günlerde? Onlara ayrılan bütçe halkımızın yararı olan başka işlerde kullanılsa daha iyi olmaz mı?Böyle yorum yaptığımız zaman ise ya hainlikle suçlanıyorsun ya aptal ya da deli.

Bakanlık olsun,başbakanlık olsun,milletvekilliği olsun,muhtarlık olsun git gide meslek haline dönüşüyor ne yazık ki ülkemizde.

Onları da anlamak lazım neden dönüşmezsin ki; itibar var,garantilik var, kandırabileceği belli bir kitlesi var...

Slogan şöyle olmalı aslında:

"Millet için değil kendim için hizmete varım."