İlginç Bir Kesme İşareti Hatası
Yaptığım çalışmalardan birisinde Kutlu Özen’in Sivas Efsaneleri kitabına giren bir hatayı on yıllar sonra düzeltmiştim. Kutlu hocanın herhangi bir ihmali olmadığını baştan belirteyim, çünkü kitap farklı kişilerin yaptığı derlemelerden oluşan son derece değerli ve bugün de yararlanmaya devam ettiğim eşine az rastlanır bir eserdir. Binlerce kısa anlatının her birini hocanın kendisinin o yerlere giderek doğrulaması veya yanlışlaması da zaten mümkün değildir.
Kitaptaki alıntıya göre "Alama’nın Ocağı" başlığıyla verilen ve Şarkışla’nın Elmalı köyüyle ilişkilendirilen bilginin bu köyle hiçbir ilgisi olmadığını aslında Alaman köyündeki başka bir ocağın mevzu bahis olduğunu tespit ettim. Derlemecinin gidip görmeden, (muhtemelen ilçe merkezinde) sadece anlatan kişinin kendisine söylediklerini yazıya geçirmesi ve sonrada yorumlaması nedeniyle konuyu nasıl yanlış anladığını farkettim. Mesele ilginç bir kesme işareti hatasından ibaretti. Derlemeci duyduğu kelimeyi yazıya geçirirken kesme işaretini kendi anladığı biçimde doğru olduğunu düşündüğü yere koymuştu. Oysa ki Alama’nın Ocağı değil Alaman’ın Ocağı olmalıydı. Böylece de Alama kelimesini Alma/Elma ile ilişkilendirip sonra da "bu ocak kesin Elmalı köyündedir, başka nerede olabilir ki" diye düşünerek tamamen eksik bilgiye dayalı bütünüyle yanlış bir yorum geliştirmeyecekti.
Bununla ilgili şöyle bir açıklama yazmışım:
Sivas Efsaneleri, Kutlu Özen, 2001, Bölüm: Şarkışla Efsaneleri, Sayfa: 237’de 2. Numaralı maddede “Alama’nın Ocağı” başlığında 405 — Sait Ş., Biyoloji Bölümü, 97161038, Derleme: 2000 dipnotu ile açıklanan bilgi hatalıdır. Derlemeyi yapan kişinin eksik bilgiye dayalı olarak yanlış bir yorumlama yaptığı ve bunu da doğru sanarak aktardığı anlaşılmaktadır. Alaman’ın Ocağı şeklinde düzeltilmesi gereken başlıktaki mekanın adı “Alama” değil “Alaman”dır. Elmalı köyünde şifa dağıttığına inanılan bu isimde bir ocak kesinlikle yoktur. Elmalı’da “Tekke” olarak bilinen bir kalıntı mevcuttur. Bu yerin de tanımlanan özellikler ile örtüşmediği görülmektedir. Alaman Ocağı ise aslında Colü Dede yatırı olup Alaman köyünde bulunmaktadır. Sahaya hakim olmadan yapılan derlemelerde zaman zaman rastlanan hatalara ilginç bir örnek teşkil etmektedir.