Lafım Meclisten Dışarı

Bir toplumda, erkeklerin kadına bakış açısı değişmediği sürece o ülkede hiç bir şey değişmez!.

Kadına insan olarak bakarsanız, her şey daha farklı olur...

Kadınların giyim, kuşamıyla uğraşacağınıza kendinizi yatırım yapın. Kitap okuyun, empati yapın, kendinizi geliştirmek için çaba sarf edin. Biraz olsun kendinizi sorgulayın.!

Mesela pis nefsinizi terbiye etmekle başlayın!.. 

Kadınlar etek giydi bacaklarına baktınız. Şort, pantolon ve tayt giydi yine tuhaf tuhaf baktınız! Kalabalıkta yada yalnız gördüğünüzde yerlerde taciz ettiniz! 

Toplu taşımalarda yanına oturduğunuz, kadın yada insanları rahatsız eder miyim kaygısı taşımadan yayıldınız. Sanki oturduğunuz koltuk sizin özel mülkiyetinizmiş gibi davrandınız. Yanınızda iki büklüm olan, bir köşeye sıkıştırdığınız o kadınları görmezden geldiniz. Aff buyrun tabiri caiz ise öküz gibi yayıldınız! Bazılarınız sözlü ve fiziksel tacizde bulundunuz. Açık giydi tahrik oldunuz, kapalı giydi altında ne var diye merak ettiniz.!

Kız çocuklarının okumasını istemediniz ama, hastanelerde kadın doktor sordunuz. 

Her şeye ayıp, günah dediniz cinselliğinizi bastırdınız.! Cinselliğe öyle bir aç'tınız ki, bulduğunuz her canlıya zarar verdiniz. Cinsel dürtüleriniz sizleri insanlıktan çıkardı! 

Kadınlar sizi ret edince, adını çıkardınız, dövdünüz yada çok seviyorum gerekçesiyle öldürdünüz!. 

Bazı hasta ruhlu insancıklar, annesinin diz kapağından bile tahrik olacak kadar sapıktı.

Zorla güzelliğin olmayacağını bir türlü öğrenemediniz gitti...

Bu ülkede binlerce kadın, ayrıldığı eşi yada sevgilisi tarafından öldürüldü. 

Kendi ezikliğini, aciz ve basiretsizliğini gidermek için cana kast ettiler! 

Kadınlara sadakatsizlik ederek güven ve huzur vermediniz. 

Her şeyi kadınlardan beklediniz, peki siz onlar için ne yaptınız?

Sizi duyar gibi oluyorum!

-Bizde çalıştık eve ekmek götürdük.

Siz eve ekmek getirince kadınınızda boş durmadı.! 

Bir çoğu sizin gibi tarlada, bahçede, fabrikada yada farklı iş alanlarında çalıştı. Çocuklarınızı büyüttü, anne, eş, evin aşçısı ve hizmetçisi oldu...

Kadınları sadece cinsel obje olarak gördünüz.

Ulaşamadığınız her kadını yaftaladınız, adını o...p.ya çıkardınız yada öldürdünüz! 

Lafım meclisten dışarı!

Oysa karaladığınız kadındı ama, doyumsuz, fahişe olan ruhunuzdu. Bir türlü onu doyurmayı beceremediniz!

Yalnız unuttuğunuz bir şey vardı? 

Sizi doğuran, büyüten, emek veren bir kadındı. O sizin annenizdi.  

İyi ve kötü günde hep yanınızda duran o kadın pişirdi, yıkadı, giydirdi herkesin sorunlarıyla tek tek ilgilendi. 

Herkese zaman ayıran o koca yürekli kadın, bir tek kendine yetemedi!

Karşılıksız sevdi, arkanızı topladı ve bir duvar gibi yanınızda durdu...

Aslında o kadın size çok şey oldu. Anne, arkadaş, öğretmen, baba ve kardeş...

Bu kadar çok vasıflı o meleğin hemcinslerine insan olarak bıkmadınız. 

Hep onun dişiliğini ön plana çıkardınız!

Şimdi biraz düşünün! Sizi doğuran bir kadın değil mi? 

Bu yüzden gönüldaşlarınız, can yoldaşınız olan o kadınlarınıza değer verin, kıymet bilin...

Koşullar ne olursa olsun kızlarımızı okutalım, kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrensinler.

Kadınlara karşı daha saygılı, dürüst olalım. 

Onlara sevgimizi gösterelim. Kadınlar bir çiçektir, onları ayakta tutan sevgi ve ilgidir. Sevgisiz ve ilgisiz kalan o çiçek solar. Onlardan ilginizi esirgemeyiniz.

Karşılıklı birbirinize değer verip önemseyiniz.

Bir kadının eğitimli olması toplumun yararına olur. Eğitimli bir anne daha medeni, ufku geniş, ülkesini seven bireyler yetiştirir. 

Bunun bilincine vardığımız zaman hayat daha kolaylaşacaktır.

Her şeye rağmen hayat çok güzel. Onu zorlaştıran bizleriz.

Sevgi, hoşgörü ve empati çoğu şeyi hal eder aslında. 

Yeter ki bir yerlerden başlamayı bilelim ve kendimizi değiştirelim...