Oy Pusulalarıyla İlgili Bir Öneri
Söylemek istediğim hususlara gelmeden önce değinmeyi zorunlu gördüğüm bir konuya dair kısa da olsa bir açıklama yapmak istiyorum. Kim söylerse söylesin her bir konuda her seferinde doğrunun peşinde gidebilseydik bambaşka bir demokrasi anlayışına sahip olabilirdik. Örneğin aşağıda ifade edeceğim cümleyi okuyan kişi derhal benimle ilgili bir etiket oluşturur kafasında. Oysa ki öyle değil. Durumu tespit ediyorum. Gerçeği ortaya koyuyorum. Ve kimin söylediğinden bağımsız olarak öne sürülen görüşe kişisel olarak katıldığımı ifade ediyorum.
Türkiye'de malesef kişiyi değil partiyi esas alan oy pusulaları var. Herkesin istediği kişiye mühür basabildiği bir sistem olması gerektiğini sürekli savunan kişi Muhsin Yazıcıoğlu idi.
Rahmetlinin ağzından hem ulusal hem yerel televizyonlarda defalarca duydum bu öneriyi. Hiç zor bir tarafı yok ama uygulandığında demokrasi adına çok şey değiştirebilecek basit bir yöntem. Partinin adının altında milletvekili adaylarının ismini görüyorsunuz. Merkez yönetime belki sadece sıralamayı belirleme hakkı verilebilir, o da tavsiye niteliğindedir. Yani biz 1. sıraya bu adamı koymayı tercih ettik, bu bizim tavsiyemizdir. Ama siz götürüp başkasına basabilirsiniz. Tabii bu sistemi tamamlayacak olan şey delegasyon usulü parti içi ön seçimdir (burada da ülke genelinde olmak üzere merkez yönetime sınırlı kontenjan hakkı verilir). Siyasi partiler Kanunu'nda yapılacak bir değişiklikle tüm partiler için zorunlu hale getirilir bu. Ama buna hiç yanaşan, hatta hiç gündeme bile getiren yok. Tüm partiler için yapıyorum bu eleştiriyi. Böyle bir uygulama ile demokrasi hakkıyla layıkıyla yerine gelmiş olur.
Ayrıca futbol takımı gibi parti tutma anlayışının da belirli bir oranda önüne bile geçilebilir. Mesela falanca partiye vereceğim diye kararlısınız ama pusulada sizin başka bir partide beğendiğiniz adayın adını gördünüz. Belki vicdanınız o anda o kişiye yönelmenizi sağlayabilir. Şimdiki sistemde bu adam çalışır diyorsunuz gönlünüz ondan yana ama yine de gidip oyu başkasına atıyorsunuz. Çünkü sandıkta aklınıza bile gelmiyor. Ama pusulada görürseniz fikriniz orada değişebilir. Böylece kişilerin gerçek iradeleri daha çok yansır oylamaya. Elbetteki kesin böyle olacaktır denilemez ama belirli bir oranda etkileme olasılığı var. Ayrıca gücünü parti genel merkezinden veya genel başkandan değil halktan alan milletvekilliği anlayışı oluşur.