Satılık
Hangi binanın penceresinde veya duvarında "satılık" ilanını görsem,var gücümle çıkarak yırtıp atasım geliyor,öyle kin ve nefret doluyum ki anlatamam.
Bir işe bir eşe bir arabaya ve bir eve sahip olmak,hepimizin ortak hayalidir aslında.Uzaydan bir yer alıp oraya yerleşmek gibi fikirler ancak hayalperestlerin ürünüdür.Yeri gelmişken söylemem lazım,asıl hayal kırıklıkları,gerçekler ile hayallerin örtüşmediği anda yaşanır.
Günümüz şartlarında ev sahibi olabilmek çok zor,hele benim gibi kıt kanaat geçinenler için.En düşük ev fiyatları 3 trilyondan başlıyor eski parayla yani bu fiyatı ödeyebilmeniz için 50 bin maaş almanız lazım ki yarısını verebileseniz,bu işin maddi durumu.Bir de en önemli konu var: manevi durumu.
Dört katlı binanın üçüncü katıydı satılık olan,arayıp sorsanız size şunları anlatacaklardır: "Anayola yakın mesafede,çarşıya yakın,beş yüz metre ilerisinde üniversite ve sağlık ocağı var, yeni bina,etrafında kasap,market,kuaför,dondurmacı,terzi,lastikçi,elektrikçi,kırtasiyeci,pideci
gibi tüm iş yerleri mevcut."
"Peki ya hayat garantisi var mı?" diye sorarsanız dut yemiş bülbüle dönerler.Görünen köy klavuz istemez demişler,binaya baktığınız zaman düşünmeden edemiyorsunuz, binanın altında bir iş yeri var(kreş),kolonları can çekişiyor,en küçük bir sarsıntıda ne olacak?Bu sorunun cevabını vermek için mühendis ya da mimar olmanıza gerek yok,yerle bir olacak yani ölüm...
Kahramanmaraş depreminin( 6 Şubat) ardından henüz yedi ay geçti,ne çabuk unuttuk o felaket günlerini hem idareciler olarak hem millet olarak?
Satılık olan sadece binalar değil,akıllar da satılık...