Şikayetim Var
İnsanların olduğu yerde şikayetlerin,itirazların,iftiraların,suçlamaların,
dedikoduların önüne geçilemez.Sürekli şikayet halindeyizdir;işimizden,eşimizden, komşularımızdan,
bakkkaldan,yollardan,parklardan,binalardan,politikacılardan
sanatçılardan,futbolculardan...
Öküzün altında buzağı aramakta,
İnsanların kusurlarını araştırmakta,
Her yerde,her konuda haklı çıkmaya çalışmakta,
Kendimizi övüp başkalarını yermekte üstümüze yoktur...
Sürekli bir arayış içindeyizdir sürekli bir kaçış nefislerin sığındıkları tek limandır.
İnsan bazen kendini bile memnun edemez,öyle nefret eder ki kendinden ne aynaya bakası gelir ne bir lokma yiyesi gelir günlerdir.Sevgi de ,aşk da,değişim de,gelişim de kişinin kendisinde başlar;aksi halde kendisinde olmayan bir özelliği başkasına nasıl versin ki?
Her zamanki gibi şeflerin rutin toplantıları vardı konu belli zaten:yemekler.Şimdiye kadar şikayet edilenler olduk,şimdiden sonra da şikayet edenler olalım.
Ne yani,öğretmen öğrencisinden,doktor hastasından,avukat müvekkilinden,toprak yağmurdan,dal yaprağından, baba oğlundan,siyasetçi seçmeninden,yazar okuyucusundan,karısı kocasından,kocası karısından şikayetçi olmuyor mu,bal gibi de oluyor."Müşteri her zaman haklıdır."sözüne pek inanmadığımı da belirtmek isterim.
"Yemekler soğuk." Soğuk bir yemeğin büfeye konma ihtimali çok az bu bir, ikinci açık büfe sisteminde yemeklerin üzerleri devamlı açılıp kapatıldığından soğuma ihtimali her zaman vardır özellikle bin kişilik tesislerde,üçüncüsü yemeğini alan müşteri hemen oracıkta yemeğini yemiyor ki...Sıcak yemeğini masaya bırakıp müzeyi gezer gibi büfeyi gezer sonra mezesini,tatlısını,salatasını,ızgarasını alır bu esnada en az on dakika geçer,masasına döner ama yemek soğumaya çoktan başlamıştır.
Nefisler ölümsüz ve doyumsuzdur bunu önce kabul edelim.Ne yerseniz yiyin,ne içerseniz için, zevkler ve keyifler 'anlıktır.'Dünyanın öbür ucunda aç ve susuzlukla perçinleşen insanları düşünmemek de dini ve vicdani yoksunluk.
Zaten farklı kültürlerden gelmiş insanların "şikayetçi" bir tavır sergilemeleri çok normal,doğal.İstediği kadar kaliteli,istediği kadar pahalı,istediği kadar lezzetli olsun Alman çikolatasını,içerisinde domuz yağı vardır diyerek yemiyorum ben basit örnek verecek olursam,benimkisi önyargı da olabilir kabul ediyorum.
Her zaman söylemişimdir arkadaşlarıma,evlerimizde devamlı kullandığımız(yağ,tuz,şeker,salça,un vs) ürünlerin tadına alıştığımız için yediğimiz her şeyde,bunların tadını ararız,bulamayınca ise "lezzetsiz"etiketini yapıştırıveririz.
İşletmelerin kullandıkları markaları sevmeyebilirsiniz... Yerli-yabancı ayrımı yapmıyorum...
Ne istiyorsunuz? Otele gelmeden önce istediğiniz yemeklerin listesini verdiniz de biz mi yapamadık?
Sizlere hergün kuzu pirzola vereceğimize dair taahhüt edip bezelye yemeği mi verdik?
Şikayetim var bu doyumsuzluktan,şükürsüzlükten,israftan...