Yan Bakıyorum

Fütursuzca,çirkince sorulan "yasak aşka nasıl bakıyorsun,"sorusuna tüm samimiyetimle cevap veriyorum:

"Yan bakıyorum."

Ya ne diyecektim "sıcak bakıyorum" mu deseydim şerefsizlik yaparak.Sanki aşklar iki kategoriye ayrılmış gibi: bekarların aşkı, evlilerin aşkı.Bekarların aşkını anlıyoruz doğal peki evlilerin liseli ergenler gibi aşk yaşamalarına ve bunu gururla anlatmalarına ne demeli? Aldatmaların bu kadar şaha kalkmasındaki en büyük pay,şüphesiz sosyal medyanın hayatımıza girmesidir.

Yanlış anlaşılmasın, aldatma konusunda ben hep şu örneği veriyorum.Komşunuzun, tanıdığınızın ya da her kimse artık arabasını istediğiniz zaman alıp istediğiniz hızla kullanabilir misiniz? Bir de trafik polislerine yakalandığınızı düşünün,ne kadar ağır ceza alabileceğinizi tahmin edebiliyor musunuz?Ayrıca;

"Kendi araban varken neden başkasının arabasını kullanıyorsun?"

"Kendi arabanda yapmadığın hızı neden başkasının arabasında yapıyorsun?"diye haklı olarak soru yöneltmezler mi size? Savunabilir misiniz kendinizi vicdanınızın sesini dinleyerek?

Bekar bir arkadaş evli bir bayanla ilişkisini ve aldığı kararını şöyle anlatıyor:

"Her şey arkadaşlıkla başladı bana sosyal medyadan istek göndermiş ben de kabul ettim çünkü tanıyordum onu iş arkadaşımdı.İş yerinde bazı sorunlar yaşayarak işten ayrılmak zorunda kaldı,havadan sudan olan muhabbetlerimiz zamanla özel konulara geldi,bana içini döküp dakikalarca ağlardı.Mesajlarımızın da yerini gece yarılarına varan saatlerce telefon görüşmeleri aldı.Ve sonunda olanlar oldu,bana aşık olduğunu,beni sürekli özlediğini ve benimle beraber olmak istediğini söyleyince şoke oldum.Eşiyle arası limoni olduğu için teselliyi bende bulduğuna emindim."

"Aramızda engeller olmasına rağmen bana bağlanması kabul edilebilir değildi;evliydi,üstelik kocası onunla beraber olmak isterken o devamlı kaçıyor,benimle olacağı anın hayalini kuruyordu.Kararımı verdim,daha fazla acı çekmeden ayrılmak istedim ve ayrıldım.Biran için kendimi eşinin yerine koydum,konuştuklarımız ve planlarımız akıl alır gibi değildi.Kapıyı çalanın kapısı çalınırmış."

O halde bu anlatılanlardan notlar çıkartacak olursak:

*Hiçbir şey dışardan göründüğü gibi değildir.

*Eşi tarafından hor görülüp duygusal yönden ihmal edilenlerin kandırılması ve aldatma olasılığı her zaman vardır.

*Yataklarını ayıranlar,akıllarını ve dünyalarını da ayırırlar.

*Evlilik sadece cinsel birliktelik demek değildir.

*Aldatan,aldatılır.

*Eşler arasındaki duygusal boşluklar,başkalarının kolayca

araya girmesine neden olur.

*Yokluk,bazı maceralara iten ana unsurdur.

Zina sadece iki kişi arasında cinsel beraberlikten sonra yaşanan hazdan ibaret değildir;hırsızlıktır,hayasızlıktır,kul hakkıdır.Son söz, herkes kendine yakışanı yapar.