Yaşlılık

Tedavisi olmayan tek hastalık,hepimizin sığınacağı son liman,gönül muhasebesinin tartıdan inmediği,gücümüze ve kuvvetimize hatta bazı sevdiklerimize veda ettiğimiz,kaçınılmaz bir gerçektir yaşlılık.Ömrün son baharı, geçmişe özlem duyularak yüreklerde dinmeyen sızısı...

Şöyle bir göz gezdirdim internette karşıma şu güzel sözler çıktı:

"Gençlerin aynada gördüklerinden daha fazlası ihtiyarlar bir tuğla parçasında görürler." Mevlana

"Yaşlılar her şeye inanırlar orta yaşlılar her şeyden kuşkulanırlar gençler ise her şeyi bilirler." Oscar Wilde

"Yaş da sevgi gibidir saklanamaz." Thomas Bekker

"Gençken bilgi ağacını dikelim ki yaşlandığımızda gölgesinde barınacak bir yerimiz olsun." Lord Chesterfield

"Yaşlılığın en belirgin özelliği şimdiki zaman yerine geçmiş zamanı övmesidir." Sidney Smith

"İnsan değişiyor gençlikte en çetin cevizleri kıran dişler bile yaşlılıkta ekmek kabuğu kemiriyorlar." Ebner von Eschenbach

" Herkes uzun yaşamak ister ama kimse yaşlanmak istemez." Jonathan Swift

"Gençlerin istekleri aşk para sağlık yaşlıların istedikleri sağlık para aşk." Paul Geraldy

Yaşlılık çocukluğa geri dönüştür aslında;dişler dökülür,saçlar dökülür,alınganlık artar,algılama zayıflar,hastalıklar artar,takatimiz azalır ve altımıza ıslatırız.Gençlikken kurulan hayaller yerini anılara bırakır ve "ben şöyleydim ben böyleydim" ile başlayan cümlelerin ardı arkası kesilmez.Hiçbir şeyin unutulmadığı veyahut hiçbir şeyin hatırlanmadığı karmaşık bir dönemdir yaşlılık.

Gençlik"bulma" yaşlılık ise "arama" çağlarıdır.Gençken istediklerinize sahip olabilirsiniz,zamanınız ve enerjiniz vardır fakat yaşlılıkta ise aynısını söyleyebilmek mümkün değildir ne zamanınız vardır ne enerjiniz ne de o işi yapmaya iten isteğiniz.Gözlüklerinizi ararsınız,bastonunuzu ararsınız,takma dişlerinizi düşünür onları ararsınız.

En önemlisi de su gibi akıp geçiveren yıllarınızı ararsınız.