Yeni Nesil

Bu yazıyı yazmadan önce şöyle bir düşündüm,başlığı okur okumaz bana:

"İyice kafayı taktın sen bu yeni nesle,derdini anlatabileceğini mi sanıyorsun, ya da; geri kafalısın,gericisin,gelenekcisin,kendini güncellemelisin," diyeceksiniz,beni tanımadan,olsun,kimseye gönül koymayacağım,sadece somut bazı gerçekleri analiz edeceğim.Bu arada "yeni nesil" demekle kendimi "eski nesil" kategorisine koymuş bulunmaktayım ister istemez.

Gündüz yayınlanan bazı programlar-eskiden evlilik proğramlarıydı-seyircilerinin karşına farklı bir jenerasyonla çıkmaya başladı ne o proğramları ne kanallarını ne de sunucularını reklam yapmak için yazıyorum bunları,zaten onların reklama ihtiyaçları yok ancak orada yıkılan yuvaları,ahlakın çöküşünü, din ve imanın gün geçtikçe elden gittiğini gördükçe içim sızlıyor.Bu hale nasıl geldik veya nasıl getirildik tüm sosyal bilimcilerin üzerinde durması gereken bir konu,şakası da yok.Aldatmak,aldatılmak,dolandırıcılık,yalancılık,kıskançlık

küskünlük,dağılan aileler,ortada kalan çocuklar....

Yahu yıllar önce,çok tartışılsa da,evlenmeye özendirilirdi şimdiki geldiğimiz noktaya bakın,kimi kırk yıllık karısını arıyor kimi otuz yıllık kocasını,bu nasıl bir vicdandır,nasıl bir aile birliği...

Çöplükte gül bitmez bitse de gün yüzü görmez.Edebiyat yapmak bir yana,armut ağacından vişne beklenmez yani bozulan bu toplum düzeni içerisinden sağlıklı yeni nesiller yetişmez...

Küresel güçler adına "z kuşağı" dedikleri nesle "bireyselcidir,özgürlükçüdür."diyor ama hepsini çeşitli oyunlar ve uygulamalar ile telefon bağımlısı yaptılar kısacası hem zamanlarını satın aldılar hem ruhları,soruyorum neresinde bunun özgürlük?Üretimden çok tüketime sevk ettiler, doğrularını,tüm insanların doğrularıymış gibi dikta ettiler,büyük şirketler artık bizim ne yediğimizi ne içtiğimizi ne giydiğimizi çok iyi biliyor üstelik bu yeni nesle"dijital yerliler"diyorlar,bizlere ise"dijital göçmenler."

Bundan elli yıl sonrasında bizleri neler bekliyor müneccim değilim hepsini bilemem fakat köklü bir değişimin olacağı kesin.Büyük ilaç firmalarının birisi çıkıp "ölümün ilacı bulduk" deseler saniyeler içerisinde o site çöker yoğunluktan.

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni önce içimizden okuyalım sonra sesli en sonra ise avazımız çıkana kadar bağırarak okuyalım okulda,balkonda,sokakta "dijital köleler"olmadan.