Zamanda Yolculuk
Ron Mallett'ın teorisi "sürekli dönen yoğun bir ışık demeti" etrafında şekilleniyor
· Ancak, fizik kanunlarına göre bugüne kadar yapılabilen gözlemler ve deneyler, zamanda geriye doğru bir yolculuğun fiziksel olarak mümkün olmadığına işaret etmektedir.
Zaman yolculuğu adı altında yapılan tüm teoriler daha gerçekleşmemiş olarak raflarda duruyor. Adı sadece teori bizim dilimizde, ama bilim insanları arasında farklı mihenk taşları arasında yer alıyor bu konu. Neresinden bakarsak bakalım aslında böyle bir olayın gerçekleşemeyeceği de belli. Fakat fizik yasaları, kuantumlar ve bilim insanlarının aramaktan yorulmamaları üzerine ortaya atılan oncalar fikir, yazı ve denklem...
Araştırmalarım arasında denk geldim astrofizikçi Ron Mallett’e. Hayatı birazda itti onu bu ışık demetinden kendisine pay çıkarmaya. 10 yaşındayken babasını kaybetmesi, arkasından kendini kitaplara adaması. Hatta Wells’în ‘Zaman Makinesi’ ve bu benzer romanlarla zamanın yolcuğunun büyüsüne kapılıp bir atılım yapması, onu fizik dünyasında ortaya attığı sarsıcı iddia ile anılmasına yol açtı.
Uzayın tek bir yönde akıp gittiği varsayımı ile yola çıksak da bu Mallett’a göre döngüde olan bir karadeliğin büyük bir seviyede kütlenin çekimi ile girdaplar yaratıp ve bu girdaplar ile zamanın tersine döneceği iddiası ile başlıyor aslında her şey.
· Fizikçi, zaman makinesi fikrinin, kütleçekimi kontrol edebilen ve "sürekli dönen yoğun bir ışık demeti" etrafında şekillendiğini söylüyor. Buna yazımın ilk başında da yer vermiştim. Mallett'in denklemi temel alınarak üretilecek bir cihaz, lazer ışıklarından oluşan bir halka kullanarak kara deliğin, uzay-zamanı bozan etkilerini taklit ederek çalışacak.
Zaten bu çalışmalar defalarca bilim insanları tarafından laboratuvar ortamlarında çalışıldı. Fakat astrofizikçinin sözünü ettiği gerçeklikte bir çekime sahip hiçbir şey yapılamadı. Şimdi bunun mümkün olduğunu söyleyen bir adam ne kadar bir enerjiye de sahip olunabileceğini elbette düşünmüştür diyorum, fakat böyle bir enerji daha kaynaklarımızda mevcut değil. Kaldı ki makine boyutları, zaman yolcuğu sonrasında geri dönüşüm ve buna benzer bir sürü daha akla takılan soru da hala muamma…
Birde astrofizikçi, olurda bu teori gerçekleşirse bu sınırlamalar ile olacak diyor. Geriye bilgi gönderilebilir ama sadece cihazı çalıştırmaya başladığınız noktaya kadar geri gidebilirsiniz diyor. Daha derin araştırmaların sonucunda da aslında bu olayı Hollywood tarzında bir filme alarak babasını beyaz perdede görebileceği fikri karşıma çıkıyor. Baksanız ya bilim insanları bile artık beyinlerinin belli bölümlerine kadar ilerleyebiliyor…
Gidilebilir ve yapılabilir kılan nedir?
Ve sonrasında neler olur? Kimler dayanabilir eski bir maziyi tekrar geri sarmaya, kimler canlandırabilir ölümsüzlüğü ( ki bence yok ).
Ters düşebiliriz, anlamsızlaştırabiliriz. Ama saygı duyup tatlı bir gülümseme ile gülüp geçeceğiz…
Belli olmaz belki bir gün çocukluğumuza geri dönebiliriz…
Televizyonun kendisi eskiden nasıl ucube görülmüşse zamanda yolculuk da la yumkin gelebiliyor ya da garip, acaip. Olursa zihinlerimiz alışır zaten normalliğine. O zaman da ne mi olur? Arada misket oynamaya çocukluğumuza gider geliriz evet. Ne güzel olur. Tebrik ediyorum Uğur bey. Düşündüren bir denemeydi.
Günün yazısını ve yazarını tebrik ediyorum.
Ellerinize sağlık çok beğendim :)