Altın
Altın hem yatırım aracı hem de hanımların güzelliklerine güzellik katan vazgeçilmez yegane aksesuarıdır.Malum düğün mevsiminde olduğumuz için kuyumcuların önü ana baba günü gibi,kimileri hediyelik eşya almak için kuyruğa girerken kimileri ziynet eşyaları alıp düğünde halay çekerek hava atmak için ordalar. Kuyumcu da her zamanki gibi ticari zekasını kullanır: " İki gün sonra zam gelecek,bu fırsatı sakın kaçırmayın!" Oysa zam da gelmez fakat bizim milletimiz zam lafını duydu mu,iki alacağı yerde üç,üç alacağı yerde beş alır,bu satış stratejisini esnaflarımız çok kullanır,satılmayan herhangi bir ürüne 'zam gelecek' derler kapış kapış satılır.
Çeyrek altın takıların öncüsüdür,son zamanlarda onu da gramına göre ayırdılar her bütçeye uygun altın oldu yani.
Önceleri fiziki olarak ben de altın alırdım şimdi herşey dijitalde hem daha hızlı hem güvenilir hem de zahmetsiz.Zahmetsiz diyorum çünkü üç-dört kuyumcuya fiyat sormadan hiçbir şey almazdım,kimi ters ters yüzüme bakardı kimi de fiyatlarını söylemek istemez "abime ne lazımsa hemen verelim."diyerek beni etkilemeye çalışırdı:
"Sen söyle,yaparız bir iyilik."
Emin olun,iyilik yaparız diyenler bana hep kötülük yapmış bunu çok geç farkettim.
Benim her zamanki alış veriş yaptığım kuyumcunun otuz -kırk metre ve aynı caddede bir başka kuyumcu vardı,tesadüfen yolum ona düşünce anladım ne kadar kör ve cahil olduğumu. Sonra test etmeye başladım ve aralarında en az,o yıllar için söylüyorum,elli lira fark vardı.
Aklımın almadığı konu şuydu:Bir "A"marka sigaranın her bölgede her markette fiyatı aynı iken,aynı gram aynı tarihli bir altının kuyumcudan kuyumcuya fiyatları neden değişiklik gösteriyor ki?
Kasabınızı,manavınızı,eczanecinizi,berberinizi
terzinizi,pastacınızı,tamircinizi hatta bankanızı bile arasıra değiştirin derim.