Reklamcı Dilenci

Şehrin en sakin semtinde bir dilenci varmış hem topal hem de bir gözü körmüş,önüne bir mendil serer ya da teneke kutu koyar,içine kim ne kadar para atarsa şükredermiş.Çokta gözü olmayan,sessiz sedasız,mütevazı ve üstü başı temiz bir dilenciymiş bu,mahalleliler tarafından da sevilip sayılırmış.

Bir gün reklam şirketinin müdürüyle yolları kesişmiş ve müdür bir teklifte bulunmuş.

"Sana yüz tane sakız vereceğim eğer günlük bu yüz sakızı satarsan sana iki misli para vereceğim."

Biraz düşündükten sonra dilenci,müdürün teklifini kabul etmiş ve mendilinin yanına bir kutu sakız koymuş ama aradan iki saat geçmeden sakızlar tükenmiş ve çocuklar başına üşüşüp sakız sormaya başlamış.

Ertesi gün reklam ajansının müdürü gelmiş yanına bakmış ki satışlar güzel,sevinmiş:

"Bu sadece sakızla olmaz,demiş,lokum ve şeker de satalım."

Aradan aylar geçmiş ve bir çocuk okula giderken babasına:

"Baba bana şeker alır mısın?"

Babası sessizliğini koruyup hızlı adımlarla dilencinin yanından geçerken çocuk aynı sözünü yine tekrarlar:

"Baba bana şeker alır mısın?"

Babası:"Başka yerden alırız yavrum der,dilencinin sağır olduğunu düşünerek,reklamcı bunlar,sattığı sakız ve şekerler hep çürük."

21 Ekim 2024 1-2 dakika 523 öyküsü var.
Yorumlar